İşletmelerde Değişim Mühendisliği II

Değişim Mühendisliğinin Temel Özellikleri

İşletmelerin dönemsel olarak değişime olan ihtiyaçları kaçınılmaz bir durumu ifade etmektedir. Hangi sektörde olduklarına bakılmaksızın, tüm işletmeler, kendilerini rekabetin içerisinde doğru şekilde konuşlandırmak adına değişime ve değişimin getirdiği olumlu unsurlara hazır hale getirmek durumundadırlar. Bu açından da değişim mühendisliği kavramı, işletmelerin sürekli olarak kendilerini bir sistemin içerisinde canlı tutabilmeleri açısından son derece değerlidir.

Temel olarak değerlendirildiğinde, değişim mühendisliğinin sahip oldukları özellikleri aşağıdaki unsurlarla sıralamak mümkündür (Kartal, Yücel ve Kara, 2015, s. 563-564):

Değişim Mühendisliği
Değişim Mühendisliği
  • İşletmenin genel anlamda, dağınık olan iş kollarını ve sistemlerini bir araya getirerek zaman ve bütçe israfının ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır.
  • Baştan, temiz, nitelikli ve disipline bir şekilde oluşturulan bir sistemle denetim zorunluluklarını ve endişelerini ortadan kaldırmaktadır.
  • Baştan kurgulanan sistem ile birlikte çalışanlara son derece spesifik ve onların kapasitelerine uygun görevler verilmesi imkanı ortaya çıkmaktadır.
  • Spesifik olarak dağıtılmış olan görevlerin varlığıyla birlikte siparişlerin ve genel olarak işlerin zamanında ve hedefe odaklı bir şekilde gerçekleştirilmesi söz konusu olmaktadır.
  • Yaratıcılığın önü açılmakta ve baskıcı olarak değerlendirilebilecek olan sistem modelinden uzaklaşılmaktadır.
  • Karar alma süreçlerindeki baskı ortadan kaldırılmaktadır ve çalışanların sürecin içerisine dahil edilmesi konusunda bir fırsat yaratılmaktadır.
  • İşlerin yapılma süreçlerine tam anlamıyla bir aşamalar silsilesi kazandırılmaktadır.
  • Standart olarak gerçekleştirilen görevler için söz konusu olan standartların, çalışanların ve iş paydaşlarının sürece tam uyumluluğunun sağlanması mümkün hale gelmektedir.
  • İşletmenin kendisinin yapmasının zor olduğu, ek maliyet gerektirdiği ya da iş süreçlerini yavaşlattığı görevler için tedarik zinciri yönetiminden nasıl faydalanılabileceği konusunda bir yol haritası ortaya konmaktadır.
  • İşin niteliğine dair kontrol faaliyetlerinin gecikmeli olarak gerçekleştirilmesi, işin tüm aşamalarının kontrol edilmesi ile birlikte iş süreçlerinin sekteye uğratılmaması görüşü hakimdir.
  • İşletmenin içerisinde, herhangi bir değer üretmeyen ya da ürettikleri işletmenin beklentilerine herhangi bir katkı sağlamayan birim ve çalışanların sürecin dışına çıkarılması sağlanmaktadır.
  • İşletmenin kritik görev ve sorumlulukları açısından, sürecin tecrübeli ve nitelikli çalışanlara bırakılmasına karar verilmektedir.
  • Bilişim teknolojilerine ait olan unsurların tam anlamıyla işletmenin sistemine adapte edilmesine çalışılmaktadır.
  • Yönetimin ve çalışanların, değişimin işletmeye olumlu katkıları olacağına dair inancı pekiştirilmektedir.

Genel olarak değerlendirildiğinde, değişim mühendisliğinin, işletmelerin gelişimi açısından bir baştan başlama etkisi yarattığı gözlemlenmektedir. Bu baştan başlama durumu, işletmeler açısından kendilerini yeniden ele alma imkanı yaratmakla birlikte aslında onların, kendi içlerindeki zararlı unsurları sürecin dışına çıkarmaları adına da bir fırsat yaratmaktadır. Bu sayede işletmeler, çalışanlarının ve işi yapan diğer tüm unsurlarının değişimi, dönüşümü ve sürecin farklılaşana şartlarına rahat bir şekilde uyum sağlamaları adına birçok farklı avantajı da işletmelerin yönetimlerine ve çalışanlarına sunmaktadır.

KAYNAKÇA

Kartal, C., Yücel, R. ve Kara, M., Değişim Mühendisliği Temelinde Muhasebe Bürolarının Reorganizasyonu: İstanbul’daki Serbest Muhasebeci Mali Müşavirliklerde Bir Araştırma, Internatıonal Conference On Eurasıan Economıes 2015, Sessıon 7C: Girişimcilik, 561-569.

ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın