İNSAN YAŞAMINDA DUYGUSAL ZEKÂNIN YERİ VE YÖNLENDİRİLMESİ – 2

İNSAN YAŞAMINDA DUYGUSAL ZEKÂNIN YERİ VE YÖNLENDİRİLMESİ – 2

Bireylerin hayat akışı dahilinde, sahip oldukları duygular ve zekâ yapısı, onların davranışlarını yönlendirmekle birlikte duygularını ve zekâ yapılarını kullanmaya dair eğilimleri, bazen, pratikte çeşitli başarısızlıklara sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenle bireyler, akılcı ve duygusal şekilde, aynı anda davranışlarını şekillendirmelerine yardımcı olacak bir mekanizmaya ihtiyaç duymaktadırlar. Duygusal zekâ, bu ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak ortaya çıkan bir kavramdır ve bireylerin, duyguları ile birlikte düşüncelerinin bir araya geldiği ve mantığa dayalı olarak davranışların sergilenmesine imkân sağlayan bir sistemi ifade etmektedir. Duygusal zekâ için bireylerin fiziksel ve gelişim dönemleri kritik bir değer taşımaktadır.

Özellikle ergenlik döneminde, bireylerin duygusal zekâlarının kontrolü açısından söz konusu olan süreçlerde, nasıl bir yol haritasının izleneceği ve ergen bireylerin çevrelerinde bulunan farklı figürlerin, ergenlerin duygusal zekâlarını nasıl kullanacağına ve duygusal zekâlarının gelişimine nasıl katkı sağlayacakları konusu önemli olmaktadır. İnsan gelişiminde kritik bir dönem olan ergenlikte, bireylerin duygusal zekâlarından yararlanmak sureti ile sorunlarını aşmalarının sağlanması, duygusal zekânın gelecekte de nitelikli olarak kullanılması adına değerli bir adımı teşkil etmektedir. Özellikle de bu dönemde söz konusu olan eğitim hayatına dair zorlukların ekseninde değerlendirilmesi ve yönlendirilmesi gereken duygusal zekâ faktörleri, ergen bireylerin çevresindeki yer alanların, ergen bireylerden çok daha fazla önemsemeleri gereken bir durumu teşkil etmektedir (Köksal ve Gazioğlu, 2007, ss. 134-135).

duygusal zekanin yonledirilmesi

Duygusal zekâ, insanların eğitim yaşamlarında aldıkları eğitim desteğinin neticesinde, sadece sosyal yaşamlarında etkileri bulunan bir unsur değildir; eğitim hayatı içerisinde elde edilen duygusal zekâ desteği, öncelikle, akademik hayattaki başarının gelişimi açısından da önemlidir. Bireylerin, kendilerini eğitim yaşamlarında geliştirmelerinin ötesinde, duygusal zekâ etkileri ile kendilerini olduğu kadar çevrelerini de anlamaları, hatta geliştirmeleri açısından, duygusal zekânın varlığını fark etmeleri ve onu kullanmayı öğrenmeleri adına, duygusal zekâyı kullanmalarını onlara öğretecek nitelikteki kesimlerin, daha doğrusu eğitmenlerin varlığına ihtiyaç duyulmaktadır (Bakan ve Güler, 2017, ss. 1-2).

Duygusal zekânın insan yaşamındaki yerine ve duygusal zekânın yönetiminin önem arz etmesine yönelik olarak söz konusu olan alanlardan biri olarak iş yaşamı, kurumsal ve modern bir anlayışa sahip işletme yönetimlerinin çok daha fazla önemsedikleri bir konudur. Buna göre işletmeler, örgütsel yapı dahilinde, insan kaynaklarının da desteği ile birlikte çalışanların duygusal zekâ potansiyellerini keşfetmek ve bu potansiyeli doğru şekilde yönetmek durumundadır. Aksi bir durum, duygusal zekânın kullanımını engelleyeceği gibi duygusal zekâ potansiyelinin farkında olmayan çalışanların varlığı ile birlikte örgütsel yapılanmanın ciddi ölçekli bir zarar görmesine sebebiyet verebilecektir (Edizler, 2010, s. 2971).

KAYNAKÇA

Bakan, İ. ve Güler, B. (2017). Duygusal Zekânın, Yaşam Doyumu ve Akademik Başarıya Etkileri ve Demografik Özellikler Bağlamında Algı Farklılıkları. KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 19(33), 1-11.

Edizler, G. (2010). İnsan Kaynakları Yönetiminde ‘Duygusal Zeka’ Ölçüm Ve Modelleri. Journal of Yasar University, 18(5), 2970-2984.

Köksal, A. ve Gazioğlu, A. E. İ. (2007). Ergenlerde Duygusal Zekâ ile Karar Verme Stratejileri Arasındaki İlişki. Hasan Ali Yücel Eğilim Fakültesi Dergisi, (7), 133-146.

ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın