İş Yaşamında Mesleki Eğitimin Önemi – 2
Küresel finansal krizlerin çok sık olarak zora soktuğu istihdam yapısı, dünya genelinde ülkelerin, işletmelerin ve bireylerin işgücü piyasasına katılım konusunda sorunlarla karşılaşmalarına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle de işgücü piyasası çok hızlı bir şekilde daralırken, işsizlik rakamlarının da hızlı bir şekilde yükseldiği gözlemlenmiştir. Bu süre zarfın içerisinde karşılaşılan asıl sorun, işgücü rakamlarından ziyade, nitelikli işgücü rakamlarının düşük olması sebebi ile uzun vadeli olarak işlerinin başında kalacak kişi sayısının sürekli olarak azalış göstermesidir. Finansal kriz dönemleri, istihdamın niteliğinin oluşumu açısından önemli verilere erişilen dönemler olarak dikkati çekmektedir. Bu tür dönemlerde, mesleki eğitim ile birlikte istihdam niteliğinin yükseltilmesinin de değeri ortaya çıkmaktadır (Atik ve Doğru, 2018, s. 2).
Sanayileşmenin ve teknolojik gelişmelerin artık en önemli süreç değişkenleri olduğu bugünün dünyasında, iş dünyasının ve bu dünyanın içerisindeki tüm paydaşların, sürece mutlak olarak hâkim olmaları ve nitelikli bir şekilde katılımları son derece önemlidir. Özellikle de çalışanların ya da çalışan adayı olan bireylerin, sanayileşmenin ve teknolojinin getirisi olan dönüşüm süreçlerine uyum sağlayarak istihdam fırsatlarına açık olabilmeleri adına mesleki eğitim süreçlerine katılım ve ilgi göstermeleri son derece önemlidir. Her ne kadar mesleki eğitim süreçlerinin içeriği son derece başarılı bir şekilde oluşturulmuş olsa da bu sürece yeterli katılımın olmaması, istihdamın niteliği ve istihdam rakamlarının yüksekliği açısından, gözle görülür bir sorunu teşkil edecektir (Yörük, Dikici ve Uysal, 2002, s. 304).
İş hayatında, çalışanların temini nasıl bir ihtiyaç ise çalışanların mutlak olarak nitelikli bir eğitim almaları da bir ihtiyaç olarak değerlendirilebilecektir. Buna göre işletmeler, kendilerine nitelikli çalışanlar temin etme konusunda bir çaba sarf ettikleri kadar, aynı zamanda, ellerinde mevcut bulunan çalışanların gelişimi açısından da mutlak olarak bir mesleki eğitim süreci tasarlamak durumundadırlar. Bu tasarım, aradıkları niteliklere uygun çalışanları temin edemeseler bile ellerindeki çalışanlardan en üst düzeyde verim almaları adına önemli bir adım olacaktır.
Öte yandan mesleki eğitim, işletmelerin ve çalışanların, iş dünyasının sürekli olarak değişim gösteren yapısına uyumluluk gösterebilmeleri açısından da bir ihtiyaçtır. Rekabetin dışında, içerisindeki nitelik sürekli olarak değişiklik gösteren iş dünyası, küresel bir ortam haline geldiği günden bu yanan, içerisindeki dinamiklerin değişim ve dönüşümü evrensel bir nitelik kazanmaktadır. Bu şekilde, işletmelerin ve çalışanların, küresel çapta değişim gösteren mesleki gelişmelere ayak uydurmaları açısından, kendilerini güncel tutmaları gerekmektedir. Bu noktada, işletmelerin, çalışanlarını sürekli olarak mesleki gelişmelere hazır tutmaları, bir ülkedeki genel mesleki eğitim niteliklerinin yüksek olması kadar değerlidir (Bozgeyikli, 2019, s. 2). Bir başka deyişle bir ülkede hem kamunun sunduğu örgün mesleki eğitim sistemi hem de işletmelerin sunduğu mesleki eğitim desteği, güncel ve etkililiği pratikte fark edilebilir olmak durumundadır.
KAYNAKÇA
Atik, İ. ve Doğru, A. (2018). Mesleki Eğitimin Verimliliğinin Artırılması İçin Model Önerisi. MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi, 5(2), 1-15.
Bozgeyikli, H. (2019). Mesleki Ve Teknik Eğitimin Geleceği. İstanbul: İlim Kültür Eğitim Vakfı Yayını.
Yörük, S., Dikici, A. ve Uysal, A. (2002). Bilgi Toplumu ve Türkiye’de Mesleki Eğitim. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 12(2), 299-312.
ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.