Kişi Örgüt Uyumu

Kişi Örgüt Uyumu Kavramı

Kurumlar ile çalışanları arasındaki iletişim, geçmiş yıllarda sadece örgütün yönetimi ve yönlendirmesi ile gerçekleşirken son yıllarda süreç içerisinde çalışanların son derece hızla artan bir önemi gözlemlenmektedir. Buna göre örgüt yapısı içerisinde çalışanların birer birey olarak verecekleri kararlar, uygulamaları ve tutum ve davranışları, örgütün başarısı konusunda ciddi ölçekli bir katkı sağlamaktadır. Bu nedenle de çalışanların ortaya koyacakları performansın yüksek ölçekli olması ve kurumlarına belirli oranda, gözle görülür katkı sağlamaları açısından gözle görülür bir uyuma da ihtiyaç duyulmaktadır. “Kişi-örgüt uyumu” olarak adlandırılan bu süreç, tarafların birbirleri ile anlaşarak ve birbirlerine katkı sağlayarak ilerlemelerine imkân sunmaktadır. Kişi-örgüt uyumu, bireyin ve bağlı bulunduğu ya da içerisinde bulunmak istediği kurumun karşılıklı olarak ihtiyaçlarının sağlanabilmesi bunun için de birbirleri ile benzer özelliklere sahip olmasının önemini ifade etmektedir (Bayramlık, Bayık ve Güney, 2015, 4-5).

Birey ile örgüt arasında her ne kadar kusursuz bir uyumun olması bir zorunluluk olarak görülemeyecekse de sürecin başarılı ve verimli bir şekilde ilerleyebilmesi adına bir uyumun yaşanmasına ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu durum, tanımda da değinildiği üzere karşılıklı olarak çıkarların gözetilebilmesi adına yararlı olmaktadır. Karşılıklı uyumda, beklentiler ve istekler daha iyi anlaşılabilmektedir. Kişi-örgüt uyumunda, bireylerin sahip oldukları özellikleri, içerisinde istihdam edilmek ve bir parçası olmak istedikleri ya da hali hazırda istihdam edildikleri örgütün özellikleri çeşitlilik ve farklılık arz etmektedir. Böylelikle kişi-örgüt uyumunda bireyler kendi değerleri, beklentileri ve planları ile uyumlu örgütlerde hizmet vermeyi istemektedirler. Bu da bir bakıma çalışan bireylerin kişi-örgüt uyumuna, bu süreçte önem verdiklerini göstermektedir (Yıldız, 2013, 156).

Kişi Örgüt Uyumu
Kişi Örgüt Uyumu

Mutlak olarak örgütler ile çalışanları arasında sorunlar yaşanabilmekte ve sorunların giderilebilmesi adına da bir ortak nokta bulunması gerekmektedir. Bunun gerçekleşebilmesi adına da taraflar arasında mümkün olduğunca fazla sayıda ortak görüşün ve yaklaşımın söz konusu olması gerekmektedir. Ortak noktaların ve ortak görüşlerin varlığı kişi-örgüt uyumu sürecinde tarafların birbirlerine mümkün olduğunca destek olabilmeleri adına yardım sağlayabilmektedir. Literatürde yapılan araştırmaların bir kısmında görüldüğü üzere bireyin çalıştığı örgüt ve üstlendiği göre arasındaki uyumun etkileşim düzeyi, bireyin mutluluğu, iş doyumu ile mutsuzluk ve iş stresi gibi sorunları üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak etkide bulunmaktadır. Söz konusu noktadaki uyum, öncelikli olarak üretkenliği tetiklemektedir. Fakat uyumsuzluk, üretkenlik seviyesini düşürmekte, başarısızlığa yol açmakta ve bireylerin iş çevresinden soğuyarak kendilerine yeni örgütlerin arayışı içerisine girmelerine yol açmaktadır (Kılıç, İplik ve Yalçın, 2008, 67).

KAYNAKÇA

Bayramlık, H., Bayık, M. E. ve Güney, G., Kişi-Örgüt Uyumunun İş Tatmini Üzerine Etkisi: Ankara İlinde İş Makineleri Sektörü İşgörenleri Üzerinde Bir Uygulama, Kara Harp Okulu Bilim Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2015, ss. 1-28. 

Kılıç, K. C., İplik, F. N. ve Yalçın, A., The ımpact Of Person-Organization Fit On Organizational Citizenship Behaviors: A Research On Turkish Academicians. Management And Education, Vol: 4, No: 1, 2008, 66-74.

Yıldız, M. L., Algılanan Kişi-örgüt Uyumu, Tanınırlık, İmaj, Örgütsel Çekicilik ve İşe Başvurma Niyeti Arasındaki İlişkilerin Yapısal Eşitlik Modellemesi ile İncelenmesi. Marmara Üniversitesi İ.İ.B. Dergisi, Cilt: 34, Sayı: 1, 2013, 153-173.

ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın