İşletmelerde Değişim Mühendisliği Kavramı
İş dünyası içerisinde, işletmelerin, rekabet süreçlerinin içerisinde bulunmak ve kalıcı olmak adına atmış oldukları adımların belki de en önemlisi değişime ayak uydurabilmektir. Aynı zamanda işletmeler açısından değişim bir kimlik haline de gelmektedir. Çünkü işletmelerin kendileri için önemli olan değişim süreçlerini doğru şekilde algılayabilmeleri neticesinde, rekabetin içerisinde hayatta kalabilmeleri daha kolay hale gelmektedir.
Değişim mühendisliği kavramıyla açıklanmaya çalışılan bu değişim algısı, işletmeler açısından daha köklü ve daha zorlu bir süreci ifade etmektedir. Buna göre değişim mühendisliği ile birlikte kastedilen belki de en önemli husus, işletmelerin mümkün olduğunca köklü ve özellikle de hata içeriği söz konusu olan uygulamaları adına bir değişimi ve dönüşümü zaruri olarak algılamalarıdır. Değişim mühendisliği ile birlikte işletmeler, kendilerini, belirli konularda derinden değişikliğe sevk edecek önlemleri almaktadırlar ve bu durum, işletmelerin kendilerine yeni bir yol haritaları benimsemeleri adına son derece önemlidir (Güler, 2010, s. 148-149).
İşletmeler açısından büyük bir sorgulama sürecini ifade eden değişim mühendisliği, işletmelerin, faaliyetlerinin ilk haline dönmesi ile birlikte kendilerini ne noktada hata yaptıklarını ve ne noktanın tasarımını eksik bir şekilde oluşturduklarını anlamalarını sağlamaktadır. Genel olarak yöneticilerin karşı çıktıkları bir uygulama olsa da değişim mühendisliğinin uygulanma şekline bakıldığında, işletmenin tüm unsurları için ortak çıkarlara odaklanan bir durumunun bulunması nedeni ile büyük ölçüde benimsendiği görülmektedir (Demir, 2008, s. 287).
Değişim mühendisliği, örgütsel anlamda bir soru-cevap süreci olarak algılanabilecektir. Bu süreçte işletmeler, kendilerine, 5N-1K (Ne, Neden, Nereye, Ne Zaman, Nasıl-Kim) modeline dayalı sorular yöneltmekte ve bu şekilde de ortaya çıkan soruları mümkün olduğunca geniş ölçekli ve detaylı bir şekilde cevaplamaya çalışmaktadırlar.
Aslında bu sorularla birlikte değişim mühendisliği, işletmelerin kendileri ile sert bir şekilde yüzleştikleri bir sürecin başlangıcı ortaya çıkmaktadır. Değişim mühendisliği, işletmelerin görmediği ya da görmek istemediği tüm unsurları onların gözlerinin önüne koyan bir faaliyettir (Aktan, 2011, s. 70).
Öte yandan değişim mühendisliğindeki temel amaç sadece sorgulama ya da bu sorgulamanın neticesinde bir eksik, suçlu vb. bulmak değildir. Söz konusu bulguların sonucunda, mümkün olduğunca etkin bir değişim ve dönüşüm süreci oluşturulmaya çalışılmakta, böylelikle de sorunların bir daha yaşanmaması adına kalıcı bir strateji geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Değişim mühendisliğinde sadece finansal konularla ilgili bir değerlendirme bulunmamakta, aynı zamanda, yönetimsel, sosyal vb. konularda da tespitlerde bulunulabilmekte ve böylelikle de örgütsel olarak toplu bir dönüşüm ve gelişim yaşanması sağlanmaktadır (Şenel, Şenel ve Akan, 2017, s. 277).
KAYNAKÇA
Aktan, C. C., Organizasyonlarda Değişim Yönetimi: Değişim Mühendisliği, Organizasyon Ve Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt 3, Sayı 1, 2011, 67-96.
Demir, Y., İşletme Yönetimi Açısından Değişim Mühendisliği Yaklaşımı Ve Uygulanabilirliği, e-Journal of New World Sciences Academy, Volume: 3, Number: 2, 2008, 286-295.
Güler, M. E., Değişim Mühendisliği Uygulamalarına Öngörü Sağlamada Simülasyon Tekniğinin Kullanımı, Celal Bayar Üniversitesi S.B.E Sosyal Bilimler, Cilt :8 Sayı :1, 2010, ss. 147-168.
Şenel, M., Şenel, B. Ve Akan, Y., Simülayon Methodu ile Değişim Mühendisliği, Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt: 15, Sayı: 30, 2017, ss. 275-295.
ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.