Bir lider iş yerindeki olumsuz havayı nasıl dağıtabilir?

Çalışanlarınıza işe gelmekten memnun olup olmadıklarını soracak olsanız ne derlerdi? Cevabınız -kendinize bunu itiraf edemeseniz de- hayır ise veya çalışanlarınızın işleri hakkında ne düşündüklerinden tam olarak emin değilseniz -ki bu belki daha kötü bir durumun işareti-, büyük bir sorununuz var demektir. Elbette herkes işinden her gün mutlu olacağından değil, ancak işlerini yapmaya ve bundan zevk almaya elverişli olmayan bir ortamda çalışıyormuş gibi hisseden çalışanlar sonunda üretken olmayı bırakacaktır. Sonuç olarak kuruluşunuzun başarısı ve itibarı tehlikeye girecektir.

Kuruluşunuz için çalışmak üzere sektördeki en yetenekli, en tecrübeli, en bilgili kişilerden bazılarını işe almış olsanız bile, olumsuz veya rahatsız edici bir çalışma ortamı, çalışanlarınızın yeteneklerini sergilemelerini ve işlerini tam potansiyelle yapmalarını zorlaştırabilir.

İş yerindeki olumsuz havanın ne zararı olabilir?

Bu bir sır değil: Çalışmak stresi de beraberinde getiriyor. Aslında, Amerikan Psikoloji Derneği‘nin yaptığı araştırmalar, parasal sorunlar ve çalışmanın yetişkinler için en önemli iki stres kaynağı olduğunu ortaya koyuyor. Ama ne yazık ki, mevcut çalışma ortamımız olumsuz enerjiler içermeye, olumsuz duygular beslemeye başladığında her zaman anında göremiyoruz, tespit edemiyoruz.

Çalışma ortamı, çalışanların ruh halini, motivasyonunu, zihinsel sağlığını ve performansını doğrudan doğruya etkiler. Bu nedenle hiçbir şey çalışanların moralini iş yerindeki olumsuz havadan, negatif iklimden daha kötü bir şekilde etkileyemez. Bu durum içten içe, derinden derine kuruluşunuzun enerjisini tüketir ve odaklanmayı, motivasyonu, morali, verimliliği ve iş performansını negatif şekilde etkiler. Bunun tam tersine, olumlu bir çalışma ortamının tesis edilmesi ve sürdürülmesi, çalışanların moralini, onları elde tutmayı ve üretkenliği artırmaya yardımcı olur.

İşyeri politikaları, çatışmalar içeren ilişkiler, adaletsizlik algısı, verimsizlik ortamı veya güven eksikliği olsun, olumsuz bir çalışma ortamı işten ayrılmaya, daha düşük elde tutma oranlarına, azalan üretkenliğe ve iş yerinde çok önemli kayıplara yol açabilir. İş yerindeki atmosfer olumsuz olduğunda bundan herkes zarar görür. Bu durum çalışanlar, lider, patron, müşteriler, nihayetinde şirketin kendisi, karlılığı, tümüne sirayet edebilir.

iş yerindeki olumsuz hava
iş yerindeki olumsuz hava

Ne gibi sorunlar iş yerindeki olumsuz hava estirebilir?

            Olumsuz bir çalışma ortamına birçok faktör katkıda bulunabilir, ancak kesin olan bir şey var: Bir kuruluş, bu koşullar altında en iyi performansı göstermeyi bekleyemez.

Olumsuz bir çalışma atmosferinin bazı belirtilerini gözden kaçırmak oldukça zordur. Bunlar açık bir şekilde kendini belli eder ve bazı sinyaller verir. Bu belirtilere örnek olarak şunlar verilebilir:

  • Korku temelli liderlik olduğu algısı,
  • Üretken olmayan ve morali bozuk çalışanlar,
  • Dedikodu ve söylenti atmosferi,
  • Yukarıdan aşağıya şeffaflık eksikliği ,
  • Gelecekle ilgili stres ve belirsizlik,
  • Cephe alma davranışı: ‘Onlara karşı biz varız’ ya da tam tersi ‘Herkes kendi başına’ gibi bir yalnızlık duygusu,
  • Sağlıklı iş/ yaşam dengesi eksikliği,
  • Tüm yönetim seviyelerinde belirsiz işveren beklentileri,
  • Kayırmacılık, adaletsizlik, ücret açıkları veya ayrımcı politikalar.

İşyerinde olumsuz havanın önemli nedenlerinden biri çalışanlar arasındaki ilişkilerden kaynaklanıyor olabilir. Çalışanlar aralarında zaman zaman anlaşmazlıklar yaşayabilirler. Kimin ne yaptığına dair bir yanlış anlama, birinin diğerinden daha fazla çalıştığına ilişkin bir algı, bir fikir çatışması veya bir kişisel ilişkiler karmaşası olsun, herhangi bir iş yerinde anlaşmazlıkların, sorunların ortaya çıkması kuvvetle muhtemeldir. Bu bireylerarası sorunları nasıl ele aldığınız, kuruluşunuzun başarısında dünyalar kadar fark yaratabilir.

İşyerindeki olumsuz havanın bir nedeni aşırı disiplinli, gereksiz bir kasvetin bulunduğu, söz hakkının, kararlara katılımın sağlanmadığı, sorumluluk ve yetkinin devredilmediği katı yönetimler altında çalışmak olabilir. Böyle bir çalışma ortamı yaratıcılığı ve özgünlüğü bastırır. Çalışanlar işe yaramayabilecek olan fikirleri önermekten korkarlar, bu nedenle kuruluş hayal gücü eksikliğinden ve değişim veya yenilik yapma isteksizliğinden mustarip olabilir. Baskılanan çalışanlar yaratıcılıklarını ve fikirlerini bastıracaktır. Bu da hem örgüte hem de çalışanın kendisine yarar getirecek bir durum olmaktan çok uzaktır. Halbuki çalışanlar yönetimin fikirlere açık olduğunu hissettiklerinde, verimsizliklere dikkat çekmeye ve olası çözümler sunmaya daha yatkın olurlar.

İşyerindeki olumsuz havanın önemli bir nedeni çatışmalar olabilir. Farklı geçmişlere, farklı amaçlara ve farklı çalışma tarzlarına sahip çalışanlar ortak bir iş amacı için bir araya getirildiğinde iş yeri çatışması kaçınılmazdır. Sebepleri, kişilik çatışmalarından ve yanlış anlaşılan iletişimden örgütsel yanlış yönetime kadar değişebilir.

Kişilik farklılıkları, bazı iş arkadaşları tarafından rahatsız edici olarak görülen iş yeri davranışları, iş yerinde karşılanmayan ihtiyaçlar, algılanan eşitsizlikler, iş yerinde belirsiz roller, iş görevleri veya iş tanımının kötü dağıtılması, örgütsel değişim ve geçişin yanlış yönetimi, yanlış anlaşılan açıklamalar ve bağlam dışında algılanan yorumlar dahil olmak üzere zayıf iletişim, yaşa, cinsiyete veya yetiştirilme tarzına atfedilebilen çalışma yöntemleri, hedefleri veya bakış açılarındaki farklılıklar çatışmalara sebep olabilir, iş yerinde olumsuz hava estirebilir.

iş yerindeki olumsuz hava
iş yerindeki olumsuz hava

Çatışmalar hakaret, işbirliği yapmama, zorbalık ve öfke gibi çeşitli şekillerde ifade edilebilir. İşyeri çatışmasının olumsuz etkileri arasında stres, iş kesintileri, azalan üretkenlik, başarısızlık, devamsızlık, işten ayrılma sayılabilir. Elbette çatışma yönetimi, farklı bir yazının konusudur ve üzerinde durulması gereken önemli bir ayrıntıdır. Fakat, iş yerindeki olumsuz havanın temel sebeplerinden biri olmaya güçlü bir adaydır.

Bir çatışma liderin dikkatini çektiğinde, genellikle çok geç olur; örneğin değerli bir çalışanın işten ayrılması gibi. Küçük gibi görünen çatışmalar bile önemli olabilir çünkü bunlar genellikle daha büyük sorunlarla ilgilidir. İşverenler veya liderler, ancak çatışmayı mümkün olduğunca önleyecek şekilde tasarlanmış bir örgüt kültürü, örgüt iklimi oluşturarak ve çalışanların kendi aralarında çözemeyecekleri çatışmalarla hızlı ve adil bir şekilde ilgilenerek iş yeri çatışmasını yönetebilirler.

Açıkçası, bu adı geçen olumsuz koşulların hiçbiri sağlıklı bir iş yerini özetlemiyor. Birkaçının veya hepsinin bir araya gelmesi bir kuruluşu içeriden çökme tehlikesiyle karşı karşıya bırakabilir. Bu koşullar altında, liderin neler olup bittiğini anlaması ve durumu düzeltmek için hızla harekete geçmesi ve olumlu bir atmosferi tesis edecek adımları atması gerçekten önemli bir zorunluluktur.

İş yerindeki atmosferin olumlu olmasının ne gibi yararları olabilir?

Olumsuz bir çalışma ortamının zararları ortadadır, ancak bunun tam aksine olumlu bir çalışma ortamının yararları da çok önemlidir. Olumsuz bir çalışma ortamını tersine çevirmek, zamanla çalışanların morali ve şirketin kârlılığı açısından en önemli faktörlerden biri olabileceğinden, her iş liderinin en önemli öncelikleri arasında olması gerekir.

Olumlu bir çalışma ortamı, iş başarısına ve çalışan mutluluğuna eşit derecede öncelik veren bir ortamdır.

Liderler ve çalışma arkadaşları ile olumlu ilişkiler, zihinsel ve fiziksel sağlık için kritik öneme sahiptir. Destekleyici ilişkiler empati, karşılıklı saygı, takdir ve anlayışla karakterize edilir. Olumlu bir çalışma ortamındaki çalışanlar, işle ilgili sağlık sorunlarına daha az maruz kalır ve daha iyi devam kayıtları olur. Kişisel gelişime önem verirler, görevlerini severek yaparlar, örgütsel amaç ve hedeflere ulaşmak için çaba harcarlar ve molalarını rahatlamak ve stresi azaltmak için kullanırlar. Çalışanlar iş yerinde kendilerine değer verildiğini veya saygı duyulmadığını hissettiklerinde ise gerçek fiziksel ve duygusal semptomlar yaşayabilirler.

İşini seven, iş arkadaşlarından keyif alan ve iş gününü dört gözle bekleyen çalışanların, kuruluşun gelişmesine yardımcı olmak için ellerinden geleni yapma olasılıkları daha yüksektir. Olumlu bir iş yeri atmosferi, bireye ve kuruluşa fayda sağlayan her bir çalışanın değerini, itibarını ve değerini teyit eder.

Mutlu ve neşeli çalışanlar olumlu bir tutuma ve iyimser bir bakış açısına sahiptir. Problemler, çözülmesi gereken ilginç bulmacalar olarak görülür. Bu esnek ve olumlu iş yeri ortamı sayesinde bir çalışma günü çalışanlar için çabucak geçer ve pazar gecesi kimse pazartesi sabahı sendromu yaşamaz.

Olumlu çalışma ortamları, organizasyonun tüm seviyelerinde açık ve dürüst iletişimi kolaylaştırır. Açık iletişim hatları, iş beklentilerini ve rollerini netleştirir.

Olumlu bir çalışma ortamı oluşturmak, çalışanlarınızı daha derinden motive eder ve onların örgütsel amaç ve hedeflere katılımını sağlar, bu da çalışanlarınız arasında daha az stres, daha yüksek iş tatmini ve yetenekli çalışanların elde tutulmasını sağlar. Motivasyonu yüksek çalışanlar hedef odaklıdır ve ölçülebilir sonuçlara, hem kişisel hem örgütsel başarılara odaklanırlar. Yüksek standartları memnuniyetle karşılarlar ve kendilerini temel performans göstergelerine zamanında ulaşmaya zorlarlar, gönüllü ek çaba gösterirler.

Sağlıklı bir çalışma ortamı, size ve çalışanlarınıza, kuruluşunuzun başarısına ve büyümesine yardımcı olabilecek fikirleri paylaşma fırsatları sunar. Yaratıcılığı teşvik eder, çalışanların ekstra çaba sarf etmesini ve bunu gönüllü bir şekilde yapmasını sağlar. Sağlıklı bir çalışma ortamı ayrıca çalışanlarınızın üretkenliğini artırabilir ve sık devamsızlıkla ve fiziksel ve ruhsal sağlığı olumlu etkileyebilecek bir ortam tesis etmenin etkisiyle sürekli hale gelen sağlık izinleriyle uğraşma ihtimalinizi azaltabilir.

Tüm bunların yanında, olumlu bir çalışma ortamı çalışanların yaşadığı tükenmişlik duygusunu azaltabilir, hatta ortadan kaldırabilir. Çünkü tükenmişliğe sebep olacak bir durum ve ortam söz konusu değildir. Bu anlamda tükenmişlik, bireylerin ve ilişkilerin önemli kabul edildiği destekleyici, besleyici çalışma ortamlarında daha az görülür. Hayata karşı iyimser bir bakış açısına sahip, işine bağlı çalışanlar daha esnektir ve hayal kırıklıkları, sorunlar veya aksiliklerle daha kolay bir şekilde başa çıkabilir.

iş yerindeki olumsuz hava
iş yerindeki olumsuz hava

Ne yapılabilir?

İnsanlar neden mutsuz? Neden olumsuz bir hava esiyor? Herkes neden şikayetçi? Memnuniyetsizlik var ama, bunun kaynağı ne? Belki de çalışanları olumsuz etkileyecek bir karar alınmıştır. Belki yolunda gitmeyen, aksayan bazı şeyler var. İşyeri olumsuzluğunun nedeni ne olursa olsun, sorunları ele almalısınız. Yoksa, görünüşte hareketsiz bir yanardağ gibi, yüzeyin altında kaynarlar ve periyodik olarak kabarır ve yeni hasara neden olmak için bir gün gelir taşarlar.

İnsanların ne hakkında olumsuz olduklarını bilmek, sorunu çözmenin ilk adımıdır. Kuruluşunuzda şikayetler ve olumsuzluklar ortaya çıktığında, çalışanlarla konuşmak, sorunları tam olarak anlamanıza ve sorunların iş yerinizi ne ölçüde etkilediğini anlamanıza yardımcı olacaktır. Olumsuzluk yaşayan çalışan gruplarını ve mutsuzluklarına yol açan sorunların doğasını tam olarak belirlemek bu anlamda gerçekten önemli bir adımdır.

Olumlu bir çalışma ortamı yaratırken, çalışanlara sunduğunuz çalışma alanınızı düşünmelisiniz. Bu noktada şu sorulara yanıt aramak faydalı olabilir: Çalışanlarınızın başka birinin yerini almadan işlerini tamamlamak için yeterli zamanı ve alanı var mı? Çalışanlarınıza, işteki zamanlarını nasıl kullandıkları konusunda şeffaf olmalarını sağlarken uygun bir mahremiyet sağlıyor musunuz? Çalışanların mola verebilecekleri veya iş konularını iş arkadaşlarıyla tartışabilecekleri alanlar sunuyor musunuz? Olumlu bir iş yeri, düzenli molalar, otomatların bulunduğu bir dinlenme odası, ayın çalışanı veya yıllık düzenlenen bir kutlamanın çok daha ötesinde bir durumu ifade eder. Çalışanlar iş-yaşam dengesinin bulunduğu, esnek çalışma ortamında kendilerini daha rahat hissederler.

Bununla birlikte, olumlu bir ortam tesis etmek çalışma ortamının çok ötesine uzanır. Kendinize şu soruları da sormalısınız: Ekip moralini artırabilecek ve şirketinizin misyonunu gerçekleştirmeye yardımcı olabilecek eğlenceli grup etkinlikleri için çalışanlarınızı iş yeri dışında bir araya getirmek için ne gibi fırsatlar sunuyorsunuz? Çalışanlarınız şirketinizin misyonunun ne olduğu konusunda net mi? Çalışanlarınız kendilerini hasta hissettiklerinde veya evde kişisel ihtiyaçlarını karşılamaları gerektiğinde uzaktan çalışmaya izin veriyor musunuz? Kaç izin günü, özel gün, hastalık günü ve ücretli izin veriyorsunuz?

Bu sorular olumlu bir çalışma ortamı yaratmanıza yardımcı olabilir, ancak her şeyden önce sağduyu, incelik ve empati -başka bir deyişle, çalışanlarınızı yalnızca iş araçlarından ziyade insan olarak görmek- en önemli anahtardır.

Çalışanlar ayrıca işlerini yapmak için yeterli desteğe, eğitime, kaynaklara ve alana ihtiyaç duyarlar. Ruh hali, güvenlik hissiyatı, yeterli aydınlatma ve bina genelinde konforlu sıcaklıklar gibi genel çalışma koşullarından da etkilenir. İş performansını etkileyen faktörlerin dışsal bu faktörler olabileceği gibi birçoğu da içseldir.

Düzenli bir maaş ve düzenli bir iş için temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra, çalışanlar kuruluş için önemli olan anlamlı işler yaptıklarını hissetmek isterler. Yönetim tarzı, çalışanların işe gelme konusunda nasıl hissettiklerini de etkiler. Aşırı bir disiplin altına çalışmak, azarlanmak ve küçümsenmek direnç, küskünlük ve pasif-agresif davranış yaratır. Buna karşılık, çalışan motivasyonuna olumlu etki eden, yapıcı geri bildirim sunan ve çalışanların katkılarını sürekli olarak kabul eden destekleyici bir lider, bir çalışma ortamında herkes için güven ve pozitiflik uyandırır.

iş yerindeki olumsuz hava
iş yerindeki olumsuz hava

Olumsuzluğu en aza indirmek veya ortadan kaldırmak için, onunla savaşabilecek eşit derecede güçlü bir şeye ihtiyacınız var. Pozitifliği teşvik eden ilkeleri kuruluşunuzun dokusuna yerleştirmeniz gerekir, böylece kuruluşunuzdaki herkes korkudan ziyade umutla hareket etmeye kendini adamış olur. Dolayısıyla pozitifliği temel bir değer haline getirmek ve kuruluşun adeta bir örgüt kültürü haline getirmek önemli katkı sunacaktır.

Ayrıca insanlar kendilerini çemberin dışında hissettiklerinde ve kuruluşunuzda perde arkasında neler olup bittiğini bilmediklerinde, bu, ortamın havasının bozulmasına ve ayrışmaya yol açabilir. Kuruluşunuzun tüm kademelerinde, yani baştan aşağı genelinde tam ve radikal bir şeffaflık sağlayarak bir lider olarak buna karşı koyabilirsiniz. Olumsuz durumların filizlenmesine ve kuruluşu sarmasına izin vermek yerine, önemli konuların daha iyi anlaşılmasını sağlamak için iletişim kanallarını şeffaf bir şekilde sağlamak önemli olabilir.

Bir başka etkili olumsuzluk önleyici, bireyleri çalışma ortamında yenilik yapmaya ve değişimi etkilemeye teşvik etmek ve güçlendirmektir. Bu, liderlerin yetki ve sorumluluk devretmeyi öğrenmesi ve özerklik sağlamasıyla ilgilidir. Çalışanları yetkilendirmeyi kültürünüze yerleştirirseniz, onları en çok rahatsız eden şeyleri değiştirmek için araçları insanların ellerine vererek olumsuzluklara karşı koyabilirsiniz.

            Olumlu bir çalışma ortamının önemi ortada. Bunun için yapılabilecek olan şeyler aslında her kuruluş için ortak olabilir. Ancak tüm bunların yanında, bazı sorunlar, bazı çatışmalar, bazı olumsuzluklar sizin kuruluşunuza özel olabilir. Bunları doğru bir şekilde tespit etmek, analiz etmek ve harekete geçmek için fazla zaman harcamamanız gerekir. Bu konularda çözümleyemediğinizi düşündüğünüz durumlar söz konusu ise bir iş koçunun desteğini almak sizi, çalışanlarınızı ve kuruluşunuzu rahatlatabilir, olumsuzu olumluya çevirmek konusunda yardımcı olabilir.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın