Duygusal Zekanın Liderlikteki Rolü

“Mükemmel lider” denince aklınıza ne geliyor?

İşinizde teknik olarak mükemmel olsanız da, ekibinizle etkili bir şekilde iletişim kuramazsanız veya başkalarıyla işbirliği yapamazsanız, bu teknik beceriler gözden kaçacaktır.

Liderlerin etkili olabilmeleri için davranışlarının ve duygularının etraflarındakileri nasıl etkilediği konusunda net bir bilgiye sahip olmaları gerekir. Bir liderin başkalarıyla bağlantı kurma ve işbirliği yapma yeteneği onun ne kadar başarılı olacağını belirleyecektir.  

Duygularınızı, size ne anlatmaya çalıştıklarını ve duygularınızın etrafınızdakileri nasıl etkilediğini anlamak duygusal zekadır. Aynı zamanda diğer insanları nasıl gördüğünüzü de etkiler; başka bakış açıları edindiğinizde ilişkileri daha ustaca yönetebilirsiniz.

Araştırmalar, duygusal zekanın performansın en güçlü belirleyicilerinden biri olduğunu, en iyi performans gösterenlerin yaklaşık %90’ının yüksek düzeyde duygusal zekâ sergilediğini göstermiştir. Yani duygusal zekaya sahip bir liderseniz takımlara koçluk yapabilir, stresi kontrol edebilir ve başkalarıyla daha başarılı bir şekilde çalışabilirsiniz.

Duygusal Zekâ Nedir?

“Duygusal zekâ” terimi ilk olarak 1990 yılında araştırmacılar John Mayer ve Peter Salovey tarafından ortaya atılmış, ancak daha sonra psikolog Daniel Goleman tarafından popüler hale getirilmiştir.

Duygusal zekâ, en temel anlamıyla duygularınızı anlama ve yönetme, aynı zamanda da etrafınızdakilerin duygularını tanıma ve etkileme yeteneği olarak tanımlanır.

Duygusal zekanın bize katkısı, bizi duygularımızla daha iyi baş etmenin yanı sıra, aynı zamanda duygularımızın davranışlarımızı yönlendirebileceği çeşitli durumlarla daha iyi başa çıkmamızı da sağlamasıdır. Bu durumlarla daha yapıcı, etkili ve olumlu bir şekilde başa çıkmamıza yardımcı olur.

Yüksek düzeyde duygusal zekaya sahip kişiler, duygularının, bunların neyi ifade ettiğinin ve başkalarını nasıl etkileyebileceğinin farkındadır. Liderlerin başarılı olması için duygusal zekâ çok önemlidir.

Duygusal Zekanın Liderlikteki Rolü
Duygusal Zekanın Liderlikteki Rolü

Liderlikte Duygusal Zekâ Nedir ve Ne Öneme Sahiptir?

Düşük duygusal zekanın en yaygın göstergelerinden biri duyguları yönetme ve ifade etmede zorluktur. Meslektaşlarınızın endişelerini uygun şekilde kabul etmekte zorlanabilir veya aktif dinleme konusunda zorluk yaşayabilirsiniz. İş arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizi düşünün. Konuşmalarınız gergin mi geçiyor? Projeleriniz planladığınız gibi gitmediğinde sürekli olarak başkalarını mı suçluyorsunuz? Patlamalara eğilimli misiniz? Bunların hepsi duygusal zeka eksikliğinin işaretleridir. Kritik duygusal becerilerin eksikliği, duyguları tanıyamama veya anlayamama nedeniyle yanlış anlamalar gibi işyerinde çatışmalara yol açabilir.

En etkili liderler, duygusal zekayı, ekip üyelerinin sorunlarını tanımak ve çözmek için kritik bir beceri olarak görürler. Bu nedenle duygusal zekâ birçok liderlik stilinin önemli bir parçasıdır. Liderlikte duygusal zekâ, kişinin kendi duygularını anlama ve yönetme yeteneğinin yanı sıra, başkalarının duygularını ve bakış açılarını tanıyıp kontrol etme yeteneği olarak kabul edilir.

Duygusal zekâ, organizasyonda dolaylı olarak verimliliği ve üretkenliği artıran pozitif bir çalışma kültürü geliştirir. Organizasyonda ve ekip üyelerinde büyümeyi, yeniliği ve yaratıcılığı teşvik eder. Ekip üyelerini ve liderlerini ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için sürekli motive eder. Duygusal zekâ ayrıca liderlerin ve çalışanların zor zamanlarda doğru kararlar almasına yardımcı olur. Lider ile ekibi arasında güçlü bir bağ geliştirir.

Duygusal açıdan zeki liderler, pozitif, üretken ve verimli bir işyeri geliştirip sürdürebilirken, çalışanlarını da sürekli olarak ellerinden gelenin en iyisini yapma konusunda motive edebilirler. Bu önemli beceriye sahip liderler, çalışanların risk alma ve fikirlerini paylaşma konusunda kendilerini rahat hissedecekleri iş yeri ortamları yaratabilirler. Zor kararlar alabilir, çatışmaları etkili bir şekilde çözebilir ve değişen iş hedeflerine ve koşullarına uyum sağlayabilirler.

Yüksek düzeyde duygusal zekaya sahip liderler, takımlara koçluk yapabilir, stresi kontrol edebilir, eleştiride bulunabilir ve başkalarıyla etkili bir şekilde çalışabilir. Duygusal zekayı geliştirmek için liderler öz değerlendirme pratiği yapabilir ve duygularını düzenleyebilir, motive kalabilir, empati gösterebilir ve çatışma çözme ve etkili iletişim gibi sosyal becerileri geliştirebilir.

Tüm bu nedenlerle empatiyi ve duygusal zekanın temel bileşenlerini anlayıp uygulayarak sosyal becerileri geliştirmek önemlidir.

Duygusal Zekanın Liderlikteki Rolü
Duygusal Zekanın Liderlikteki Rolü

Duygusal Zekanın Bileşenleri

Duygusal zekanızı geliştirmek için her bir unsurun neleri gerektirdiğini anlamak önemlidir. Duygusal zekayı geliştirmek için liderlerin bu bileşenleri öğrenmesi gerekir. Duygusal zekanın bileşenlerini şu şekilde açıklamak mümkündür:

Öz (Kişisel) Farkındalık

Kişisel farkındalık her şeyin merkezindedir. Kişinin güçlü ve zayıf yönlerini anlama becerisini ifade eder. Yalnızca güçlü ve zayıf yönlerinizi anlamakla kalmayıp, aynı zamanda duygularınızı ve bunların siz ve ekibinizin performansı üzerindeki etkilerini de tanıma yeteneğinizi tanımlar. Kendinin farkında olmak, liderin duygularını kontrol etmesini sağlar, bu da ekip üyelerini etkileyen karmaşık duyguları anlamalarına yardımcı olur.

Öz-yönetim

Öz-yönetim, duygusal zekanın hayati bir bileşenidir ve zorlu iş durumlarında önemli bir rol oynar. Öz-yönetim, özellikle stresli durumlarda duygularınızı yönetebilme ve aksiliklere rağmen olumlu bir bakış açısını koruyabilme yeteneği anlamına gelir. Liderlerin zor bir durumda duygularını yönetebilme yeteneğini ifade eder. Aynı zamanda bir liderin olumsuzluklara karşı koruduğu olumlu bakış açısına da işaret eder.

Özyönetimden yoksun liderler tepki verme eğilimindedir ve dürtülerini kontrol altında tutmakta zorlanırlar. Bir reaksiyon otomatik olma eğilimindedir. Ancak duygusal zekanızla ne kadar uyumlu olursanız tepkiden tepkiye geçişi o kadar kolay yapabilirsiniz.

Durmak, nefes almak, kendinizi toplamak ve duygularınızı yönetmek için ne gerekiyorsa yapmak (bu ister yürüyüşe çıkmak, ister bir arkadaşınızı aramak anlamına gelebilir) önemlidir; böylece strese ve sıkıntılara daha uygun ve bilinçli bir şekilde tepki verebilirsiniz.

Sosyal Beceriler (Sosyal Farkındalık)

Kendi duygularınızı anlamak ve yönetmek önemli olsa da, bir odayı nasıl okuyacağınızı da bilmeniz gerekir. Sosyal farkındalık, başkalarının duygularını ve kuruluşunuz içindeki dinamikleri tanıma yeteneğinizi tanımlar. Sosyal farkındalıkta başarılı olan liderler empati uygularlar. Meslektaşlarının duygularını ve bakış açılarını anlamaya çalışırlar, bu da akranlarıyla daha etkili iletişim kurmalarına ve işbirliği yapmalarına olanak tanır. Bu da başkalarının bakış açılarını ve duygularını anlamalarına yardımcı olarak etkili bir şekilde iletişim kurmalarına ve işbirliği yapmalarına olanak tanır. Dolayısıyla empati kurarak takımınızı daha iyi destekleyebilir ve bireysel performansınızı geliştirebilirsiniz.

İlişki Yönetimi

 İlişki yönetimi, başkalarını etkileme, onlara koçluk yapma ve mentorluk yapma ve çatışmaları etkili bir şekilde çözme yeteneğinizi ifade eder. Bu aynı zamanda bir liderin çatışmaları ve yanlış iletişimi organizasyonun dışında tutma yeteneğini de ifade eder.

Özetle, liderler duygusal zekanın bu bileşenlerini dikkate almalıdır çünkü bunlar kolektif olarak etkili liderliğe katkıda bulunur. Kendini bilen, kendini yönetebilen, güçlü ilişkiler kurabilen ve sosyal becerilere sahip liderlerin olumlu çalışma ortamları yaratma, uyumlu ve yüksek performanslı ekipler oluşturma ve zorlukları başarıyla aşma olasılıkları daha yüksektir.

Duygusal Zekanın Liderlikteki Rolü
Duygusal Zekanın Liderlikteki Rolü

Liderlerin örgütlerinin ruh halini yönetmeleri gerekir. En yetenekli liderler bunu duygusal zekâ olarak bilinen psikolojik yeteneklerin gizemli bir karışımını kullanarak başarırlar. Kendilerinin farkındadırlar ve empatiktirler. Başkalarının nasıl hissettiğini sezgisel olarak kavrayıp kuruluşlarının duygusal durumunu ölçerken, diğer taraftan kendi duygularını okuyabilir ve düzenleyebilirler.

Kısacası duygusal zekanızı geliştirmek, güven uyandırabilmeniz, etkili bir şekilde iletişim kurabilmeniz ve işyerinde başkalarıyla başarılı bir şekilde işbirliği yapabilmeniz nedeniyle sizi daha iyi bir lider yapacaktır. Bu temel beceri, kendi kişisel ve profesyonel hedeflerinize ulaşırken ekibinizden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlayacaktır.

Etkili olabilmek için liderlerin, duygularının ve eylemlerinin etraflarındaki insanları nasıl etkilediğine dair sağlam bir anlayışa sahip olmaları gerekir. Bir lider başkalarıyla ne kadar iyi ilişki kurar ve onlarla çalışırsa o kadar başarılı olur. Bu nedenle kişisel farkındalık, öz düzenleme, motivasyon, empati ve sosyal beceriler üzerinde çalışmaya zaman ayırmak önemlidir.

ICF koçlarından destek almak için Koçluk Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın