Duygusal Emek Kavramı

Duygusal Emek Kavramı

Emeğin sadece fiziksel olarak sunulan bir olgu olduğuna dair görüşlerin varlığına karşın, giderek artan bir ivme ile emeğin duygusal bir boyutunun olduğu da düşünülmektedir. Belki de bunu sağlayan en önemli faktör, emeği giderek daha fazla maneviyat ile özdeşleştiren birey sayısının artmasıdır. Özellikle iş dünyası içerisinde bağlı oldukları iş yapısını manevi anlamda da saygın bulan bireyler açısından ortaya konan emek sadece iş gücü ve ve fiziksel anlamda ortaya çıkmamaktadır; bunun ötesinde bireyler, daha fazlasını başarmak ve daha fazlasını sağlamak adına duygusal bir emek ortaya koymaktadırlar. Bu, kimi zaman kurumsal destek amaçlı kimi zaman da bireysel çıkarlar amaçlı olarak şekillenmektedir.

Bu süreçte ortaya çıkmış olan, istem dışı ve istemli olarak oluşan iş davranışlarını tanımlayan duygusal emek kavramı, “çalışan bireylerin kendi aralarındaki ilişkilerde ya da çalışan ile bağlı olduğu örgütü arasındaki ilişkilerde, çalışanın, örgütü tarafından kendisinden istenen duyguları ortaya koyması ve bununla birlikte yüksek olmasa bile yeterli düzeyde bir iş performansı sergilemesi” anlamını taşımaktadır (Ünlü ve Yürür, 2011, s. 188).

Bu noktada duygusal emeğe dair dikkati çekecek olan en önemli nokta, hangi taraflar arasında gerçekleşirse gerçekleşsin ve ortaya konan emeğin düzeyi ne olursa olsun, mutlak olarak ortadan bir verimin, olumlu yönde performansın ve özellikle de işletmelerin çalışanlarından yana olan beklentilerinin karşılanmasının beklenmesidir. Böylelikle de çalışanlardan, sosyal ve iş hayatlarına dair birçok noktayı birçok konuyu geride bırakıp ortaya koyacakları emek üzerine odaklanmaları beklenmektedir. Bir başka deyişle bireylerden tüm duygularını gizleyerek çalışmaya odaklanmaları beklenmektedir.

Duygusal Emek
Duygusal Emek

Duygusal emeğin ortaya çıkışı, zorunlu hale gelmesi ve çalışanlar açısından belirli oranda çıkar odaklı konuları tetiklemesi vesilesi ile birlikte bir rol yapma davranışı ortaya çıkmaktadır. Zaman içerisinde alışkanlık haline gelen ve derinleşen bu davranış ile birlikte çalışanlar, bağlı oldukları işletmenin kendilerinden beklentileri ile kendi istek, beklenti ve düşüncelerini uyumlu hale getirmeye, başka bir şekilde ifade edilecek olursa, kendilerinden göstermeleri zorunlu olan  davranışları içselleştirilmiş bir biçimde sergilemeye çalışmaktadırlar (Humphrey, 2012, s. 742).

Böylelikle aslında duygusal emeğin ortaya çıkışında bir baskının söz konusu olduğunu ve bu baskının çevresel etmenler neticesinde kendini belli ettiği anlaşılmaktadır. Yine de birey kendi duygularını son derece iyi bir şekilde gizleyerek kendisi için gerekli olan performansı ortaya koymak adına mücadele verebilmektedir. Bu mücadelede kendi çıkarları ile bağlı olduğu işletmenin çıkarları büyük oranda benzeşmektedir.

KAYNAKÇA

Humphrey, R. H. (2012), “How Do Leaders Use Emotional Labor?”, Journal of Organizational Behavior, 33:740–744.

Ünlü, O. Ve Yürür, S., Duygusal Emek, Duygusal Tükenme Ve Görev/Bağlamsal Performans İlişkisi: Yalova’da Hizmet Sektörü Çalışanları İle Bir Araştırma, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 37, Ocak-Haziran 2011, ss. 183-207.

ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın