İşletme ve Organizasyonlar İçin Stratejik Yönetim Yaklaşımın Faydaları

İyi bir stratejik yönetim anlayışı belirlemiş olan bir işletme açısından ortaya çıkabilecek birçok farklı avantaj söz konusudur. En önemlisi, stratejik yönetimi benimsemiş bir işletme, rekabetin getirdiği zorlu koşullara çok önceden hazırlı olmasının verdiği etki ile fark yaratmakta, bu farkı da piyasaya göstermektedir. Piyasaların sürekli olarak değişkenlik göstermiş olduğu bir ortamda, iyi ve gelece odağı olan bir strateji işletmelerin kurtuluşu ve yaşamına devam edebilmesi açısında hayati önem taşımaktadır.

Stratejik yönetimin işletme yapılarında ve organizasyonel sistem dahilinde sağlamış olduğu faydalara bakılacak olursa bunlar (Ağlargöz, 2012, 35):

•          İşletme ve çalışanlar için aynı anda fırsatlar yaratılabilmesi ve değerlendirilebilmesini sağlar,

•          İşletme dahilindeki sorunlar açısından nesnel bir bakış açısının yaratılmasına yardımcı olur,

•          İşletme içerisindeki koordinasyon ve denetim faaliyetlerinin kolay bir şekilde koordine edilmesine ve sonuçlarının uygulanmasına olanak sağlar,

•          İşletme yapısının içerisinde yaşanabilecek herhangi bir değişim sürecinin yaratabileceği olumsuz etkilerin zaman içerisinde ortadan kaldırılmasına destek olur,

•          İşletmenin aldığı kararlar ile konmuş olan hedeflerine birbirlerine uyumlu hale getirilmelerine destek olur,

•          Zaman ve bütçe dahil olmak üzere, işletmenin mevcut süreçte sahip olduğu tüm kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını mümkün kılar,

•          Yaşanabilecek her türlü sorun, çatışma ya da anlaşmazlığın en hızlı ve en kalıcı şekilde çözümüne olanak yaratır,

•          Bütünleştirici ve ortak hedefe yönlendirici olması sebebi ile işletme faktörleri arasında mutlak bir iletişim ve koordinasyona yol açar,

•          Bireylerin çabalarının, her birlikte, ortak hedeflere hizmet etmesi konusunda teşvikte bulunur,

•          Sorumluluk dağıtımı konusunda, eşitlikçi bir tavır ile tüm paydaşların üzerlerine düşeni yapmaları konusunda onları teşvik etmektedir.

•          Geleceğe odaklanma konusunda sadece işletmenin politikalarının değil, çalışanların zihniyetlerinin de geliştirilmesini zorunlu kılar,

•          Atılacak her adımda, işbirlikçi bir tavır takınarak sürecin bireysel çabalar ile değil, toplu olarak gösterilecek olan efor ile iyileştirilmesini öngörür,

•          Kimi zaman olumsuz yönde algılanabilecek ve eleştirel göz ile bakılabilecek olan değişim faktörünü daha çekici ve daha değerli kılar,

•          Olumlu getirileri olduğu kadar net ve kati bir disiplin sistemi yaratır.

Sıralanan bu detaylı unsurlar göz önünde bulundurulduğu süre zarfında, aslında stratejik yönetimin, işletmenin tüm fonksiyonları ve hayat damaları üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak etkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında stratejik yönetim, bir yönetimin, başında bulunduğu sistem için tüm gereksinimleri sağlama kapasitesine sahiptir. Bir işletmenin tüm yapısına tesir eden stratejik yönetim ile sistemin bekası korunduğu gibi her türlü sorunun çözümü de mümkündür.

İyi bir stratejiye sahip olan bir işletme yapısı, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini sürekli olarak gerçekleştirmek adına bir zorunluluğa sahiptir; bu yapı, muhtemel olarak yaşanabilecek değişimler karşısında kendisini hazır tutmak, sürecin getirileri ile kendisini bütünleştirmek ve bu getiriler ile ahenk içerisinde hareket etmek durumundadır (Eren, 1981, 23).

İşte bu noktada iyi bir stratejiye ve bununla ilinti olan yönetim anlayışına sahip olan bir işletme, değişimler, yaşanan sorunlar, krizler vb. beklenen ya da beklenmedik tüm durumlar açısından hazırlıklı hareket edebilme şansına sahiptir. Bunun yanı sıra stratejik yönetim ile tüm işletme parçalarının sürece katılımı ve hepsinin aynı anda, aynı güçle çalışması söz konusudur. Tüm bu faydalar göz önünde bulundurulduğunda stratejik yönetimin bir tercih ya da bir seçenek olmaktan çok bir zorunluluk haline geldiği görülmektedir. Bu zorunluluk ile yönetim sisteminin stratejik fikirlerden bağımsız düşünmesi ve uygulamalarının da stratejik olarak sağlayabileceği avantajlardan bağımsız düşünülmesi mümkün değildir.

Stratejik Yönetim Yaklaşımını Meydana Getiren Süreçler

Stratejik yönetim yaklaşımında, süreci meydana getiren tek unsur, karar merci olarak değerlendirilen üst yönetim değildir; üst yönetimin karar verme aşamasının içerisinde, birbirinden farklı düzeyler ve bu düzeylerin her birinin sonuca etki etme durumu söz konusudur. Genellikle bu durum göz ardı ediliyor gibi dursa da gerçek anlamda stratejik yönetimi benimsemiş bir işletme içerisinde hiçbir şekilde aşamalardan bağımsız düşünmek mümkün değildir.

Buna göre, stratejik yönetim yaklaşımını meydana getiren süreçlere bakıldığında aşağıdaki gibi bir silsile ortaya çıkmaktadır:

•          Stratejik bilinç: Gerek yönetim mekanizması gerekse de çalışanlar açısından, stratejik düşünmek alışılagelmiş bir fonksiyon olmalıdır. Bu fonksiyon, profesyonel bir çalışma ortamında, stratejik bir bilincin yerleşmesine yardımcı olmaktadır. Stratejik düşünmek, yerinde bir tutumu yerinde göstermek; gerektiğinde de herhangi bir aksiyon almamak anlamını taşımaktadır (Mütercimler, 2011, 51).

Buna göre stratejik bilinç, inisiyatif almak, yönetmek ve yönlendirmek açısından tepeden tırnağa, bir işletme içerisinde en fazla dikkat edilmesi, gözetilmesi ve sahip olunması gereken özelliktir.

strateiks

•          Stratejiyi uygulayacak ekibin belirlenmesi: Her ne kadar işletmeler içerisinde strateji konusunda herkesin bir fikri olması gerektiğine dair bir görüş söz konusu olsa da stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması aşamasında, bu konuda yetkin kişilerin seçilmesi ve onların sorumluluk almasının beklenmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, bu stratejinin başında bulunacak profesyoneller ile birlikte çalışma gruplarının varlığına da ihtiyaç duyulmaktadır. Stratejiye dair besleme görevini bu ekipteki çalışanlar gerçekleştirirken, tecrübeli stratejistler de süreci yakından takip etmelidirler (Aktan, 2008, 11).

Bu iki grup arasında sağlanacak koordinasyon ile mutlak olarak stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması aşamasında önemli ölçülerde başarı elde edilebilecektir. Özellikle konuya dair profesyonel ve tecrübeli düzeyde stratejistlerin varlığı stratejik yönetim sürecini kolaylaştıracaktır.

•          Stratejik analiz yapılması: Gerekli ekibin ve şartların oluşması ile birlikte, eldeki verilerin ışığında bir stratejik analiz yapılması gereklidir. Fakat bu analiz, hiçbir şekilde elde veriler olmadan gerçekleştirilememektedir. Çevresel faktörler de dahil olmak üzere, toplanan bütün veriler ve bilgiler, strateji oluşturulması aşamasında mutlak olarak elde toplanmış olması gereklidir. Aynı zamanda bu bilgi ve veri miktarının yeterli düzeyde olması, ihtiyaç duyulan kadarını strateji geliştirecek bireylere sunması ve güncellik taşıyor olması gerekmektedir (Dinçer, 2007, 76).

Güncelliği olan, geçerliliği bulunan ve kabul gören bu bilgi veriler ile işe yarayacak stratejilerin geliştirilebilmesi ve uygulanması adına yeterli zeminde oluşturulmuş olmaktadır. Stratejistlerden beklenti, ellerindeki bu yığını doğru şekilde tasnif etmeleri ve anlamlı birer çıktı haline getirmeleridir.

•          Stratejik kararların alınması: Bu aşamada işletmenin geleceğine, nasıl bir yol haritası takip edeceğine ve nihai noktada neler yapacağına dair fikirler yürütülmektedir. Aynı zamanda bu fikir yürütme sürecinde işletmenin misyonu, vizyonu, amaçları ve hedefleri gibi önemli unsurlar da şekillendirilmekte ve ilan edilmektedir. Bu aşamada stratejiyi belirleyen bireyler, işletmenin fonksiyonları ve faaliyetleri için sözlü ya da yazılı olarak bir rota belirlemektedirler. Kademeli olarak ortaya konan bu rota öncelikle belirli konulara yönelik olmakta, daha sonrasında, nihai noktada tüm bir işletmenin çıkarlarına odaklanmaktadır (Kılıç, 2010, 91).

Bu aşama büyük ölçüde fikir beyanı ve yazılı anlamda bir stratejik çözümleme yapılan aşamadır. Herhangi bir uygulama söz konusu olmamak ile birlikte stratejinin özümsenmesi ve işletme paydaşları tarafından kabul görmesi beklenmektedir.

  • Stratejinin uygulanması: Bir işletmenin strateji belirleme konusunda atmış olduğu adımlar neticesinde, strateji uygulanırken üzerinde odaklandığı konular şu şekilde sıralanmaktadır (Ülgen ve Mirze, 2010, 73):
  • Kökten bir değişiklik gerektiği süre zarfında, vizyon, misyon ve amaçlar gibi öğelerin yeniden gözden geçirilmesi,
  • Stratejiler ile uygun bir yapının kurulması,
  • Stratejileri uzun vadede uygulama sürekliliğine sahip bir ekibin oluşturulması,
  • Bu sistemi, söz konusu stratejileri uygulayarak sürdürebilecek bir liderlik mekanizmasının bulunması.
  • Stratejinin kontrolü: Kontrol mekanizması, işletmelerin sürekli olarak yürütmesi gereken bir sistem olarak değerlendirilmektedir. Buna göre işletmeler, yürüttükleri tüm işlemler için her adımda kontrol mekanizmasını çalıştırarak hataların önüne geçmeye çalışmakta ve hataların sebep olabileceği büyük sorunları ortadan kaldırmaya çabalamaktadırlar.

Aynı şekilde strateji uygulama aşamasında da işletmelerin mutlak olarak bir kontrol mekanizması geliştirmeleri gerekmektedir. Stratejinin uygulanmasından sonra ortaya çıkan tablo, eksiklikler, başarılar, yapılması gereken ekler ve ihtiyaçlar gibi konularda stratejik yönetim anlayışının kontrolü önem arz etmektedir. Tıpkı genel kontrol sisteminde olduğu gibi bu sistem içerisinde de kontrol, sadece uygulanan bir strateji için belirli bir dönemde değil, süreklilik arz edecek şekilde olmalıdır (Tokat ve Şerbetçi, 2001, s. 190).

Yukarıda değinilen tüm aşamalar, iyi şekilde bir stratejinin ortaya çıkarılabilmesi ve söz konusu stratejilerin başarılı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığının anlaşılması adına hayati değer taşımaktadır. Çünkü strateji sistemi, tip bir üretim ve pazarlama ya da yönetim süreci değildir; stratejiler, özellikle bugünün iş dünyası içerisinde gelecek adına işletmelerin yerini ve yönünü belirlemesi açısından üzerinde fazlası ile odaklanılması gerektiğini göstermektedir.

Stratejik yönetimin aşamalarında dikkati çeken önemli unsur, yapılanma şeklidir. Belirli görevler ve strateji belirleme konusunda uzman ve gelişime açık bir ekibin ihtiyacı duyulmaktadır. Bu ihtiyacın giderilmesi ile birlikte iyi bir stratejinin öngörülen zaman dilimi içerisinde, başarılı bir şekilde uygulanması mümkündür.

Aynı zamanda başarının devamlılığı da bu sistemdeki devamlılığa bağlıdır. Bu nedenle de işletmelerin stratejik yönetim anlayışları dahilinde süreklilik de ön plana çıkmaktadır ki özellikle bir strateji ekibi oluşturulurken kalıcı ve konuya hakim bireylerin bir arada istihdam edilmesine çalışılmaktadır. Stratejik yönetim bu hali ile sadece teorik aşamada kalan değil, bunun ötesinde pratiğe geçen ve pratikteki durumu da sürekli olarak incelenen bir süreçtir; işletmelerin mevcut stratejik yönetim anlayışları artık büyük ölçüde pratikteki uygulamalara, yani sürecin son aşamasında dayanmaktadır.

Stratejik Yönetim Yaklaşımlarının Türleri

Stratejik yönetimin işletmeler açısından önemi genel olarak aynı olsa da konuya dair teorik anlamda yaklaşan birçok araştırmacı söz konusudur. Bu araştırmacıların her biri, stratejik yönetimin en yararlı ve en etkin nasıl ortaya konabileceğini, bunların sisteme nasıl katkı sağlayacağını dile getirmeye çalışmaktadır. Her bir araştırma ve yaklaşımda birbirinden farklı unsurlar ön plana çıkarılmakta ve bu unsurların işletmelere strateji üretimi ve yönetimi konusunda katkı sağlayacağını iddia etmektedir.

Stratejik yönetime dair teorik yaklaşımlar incelendiğinde aşağıdaki gibi bir sınıflandırma söz konusu olmaktadır (Güçlü, 2003, 80-81):

•          Bütünleşik planlama yaklaşımı: Ortaya çıkan sorunların sistematik olarak analiz edilmesine ve sorunların çözümünde bilimsel yöntemlerden faydalanmaya çalışan bu yaklaşımda, öncelikli amaç işletmenin belirli bir stratejisinin olmasına çalışılmasıdır. Bu planın içerisinde, bilimsel gerçeklikler ve veriler ışığında işletmenin vizyon, misyon, orta ve kısa vadeli politikaları ile amaçları tespit edilmektedir. Tüm bunların, daha sonrasında birer gerçekçi eylem planına dönüştürülerek uygulamaya konmaktadır.

•          Uyumlaştırıcı araştırma yaklaşımı: Adım adım ilerlenerek işletme için en uygun stratejinin tespit edilmesini öngören bu yaklaşımda, çeşitli veriler ışığında, işletmenin geleceğine en uygun stratejinin belirlenmesi ve uygulanması düşünülmektedir. Fakat süreç sadece bununla kısıtlı değildir; aynı zamanda, seçilen ve uygulanan stratejinin uygulanma aşamasında getirileri, başarıları, başarısızlıkları ve neden olduğu maliyet gözlemlenerek, gerektiğinde bu stratejiden vazgeçilmesi gerekmektedir. Bu şekilde, bir bakıma, deneme-yanılma yolu ile en uygun stratejiye ulaşılmasına çalışılmalıdır.

•          Sezgi yaklaşımı: Bilimsellikten uzaklaşılarak, büyük ölçüde bireysel yeteneklere dayandırılarak geliştirilen bu yaklaşımda, stratejiyi belirleyen ekibin başındaki liderin özellikleri ön plana çıkmaktadır. Bu özelliklerin başında da liderin sezgilerinin kuvveti gelmektedir. Bir başka deyişle, bir işletme için en uygun stratejinin belirlenmesi adına bilimsel verilerin ve göstergelerin yardımından ziyade, söz konusu liderin sezgisel olarak sahip olduğu kuvvetin etkisi son derece büyüktür. Bu liderin sezgileri ile işletme için en uygun olduğu düşünülen ya da tahmin edilen strateji belirlenmekte ve bu strateji üzerinden adımlar atılmaya çalışılmaktadır. Fakat bu yaklaşım literatürde, stratejik yönetim konusuna dair tartışmalı olan düşünce bütünlerinin başında gelmektedir.

•          Stratejik faktör yaklaşımı: İşletmelerin bir bakıma kendileri ile yüzleşmeleri anlamını taşıyan bu yaklaşımda, departmanlar bazında ve genel olarak işletmenin başarılı-başarısız ve güçlü-güçsüz olduğu yönler değerlendirilmeye çalışılarak uygulanması gereken en mantıklı stratejinin belirlenmesine çabalanmaktadır. Böylelikle işletme için en faydalı olacak yöntemlerin bir bütünü de belirlenmekte ve işletmenin gelecekte erişebileceği noktaya dair en iyi emareleri verecek olan stratejiye odaklanılmaktadır. Bu süreçte işletmeler, belirlemiş oldukları eksiklerine göre kendilerine bir yol haritası çıkarmaktadırlar.

•          Uygun faaliyet alanı yaklaşımı: Belki de stratejik yönetimin ilk aşamalarında ortaya çıkmış olan bu yaklaşımda, işletmenin kapasitesinin yeterli olabileceği asıl alan tespit edilmeye çalışılmakta ve pazarda bu konuda mücadele verilebilecek, rekabet edilebilecek alanlar tespit edilmektedir. Tespitin temel amacı, işletmenin gereğinden fazla risk alarak ürün ve hizmet piyasaya sunmasından ziyade, sadece kendisi ve yetenek alanı için en uygun kulvarda mücadele etmesi adına çalışılmasıdır. Aslında bu şekilde işletme, kendisini bilmediği bir yola sevk etmekten kurtararak, daha gerçekçi bir şekilde daha fazla başarı ve kazanç elde edebileceği mecraya odaklanabilmektedir.

•          Benzetme yaklaşımı: Tam olarak bir başkasının stratejik uygulamalarının benimsenmesini ifade etmese de uyguladıkları strateji ile başarıya ulaşmış olan kesimlerin tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak gerçekleştirilen stratejik tespitler bir bakıma söz konusu işletmeyi taklitçi konuma getirmektedir. Fakat gerçek anlamda başarı elde etmiş ve gelecek için de umut vaat eden stratejilerin belirlenmesi adına çevrenin gözlemlenmesi, iyi bir takipçi ve iyi bir analiz uzmanı olan ekiple mümkün olmaktadır. Bir başka deyişle, taklit yapılıyor olsa bile, bunun son derece titizlik ile ciddiyet ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bu yaklaşımların her biri, farklı yöntemleri benimsemiş olmalarına karşın, gerçek anlamda işletmelerin çıkarlarına hizmet etmekte ve onların gelecek adına atabilecekleri adımların başarılı olması adına önemli birer yol gösterici olmaktadır. Her ne olursa olsun, bu yaklaşımların benimsenmesi konusunda da süreci doğru şekilde algılayabilecek ve anlayabilecek bir stratejik yönetim ekibinin istihdam edilmesi gerekmektedir. Bu ekibin varlığı doğru bir strateji belirlenmesine yardımcı olacakken, bu ekibin yokluğu stratejik yönetim açısından işletmelerin sadece tahminlere ve şansa kalan uygulamalar gerçekleştirmelerine neden olacaktır.

KAYNAKÇA

Aktan, Coşkun Can. “Stratejik Yönetim ve Stratejik Planlama”. Çimento ve İşveren Dergisi (2008) 22 (4): 4-21.

Ağlargöz, Ozan. “Stratejik Yönetim ve Halkla İlişkiler Yönetimi”. Halkla İlişkiler Yönetimi. Ed. Nuray. Tokgöz. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi, 2012.

Dinçer, Ömer. Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası. İstanbul: Alfa Yayınları, 2007.

Eren, Erol. İşletme ve Yönetim Sistemleri. Sakarya: Sakarya Devlet M.M Akademisi Matbaası, 1981.

Güçlü, Nezahat. “Stratejik Yönetim”. G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi (2003) 23 (2): 61-85.

Kılıç, Mustafa. “Stratejik Yönetim Sürecinde Değerler, Vizyon ve Misyon Kavramları Arasındaki İlişki”. Sosyoekonomi (2010) 6 (13): 81-92.

Mütercimler, Erol. Stratejik Düşünme. İstanbul: Alfa Basım, 2011.

Tokat, Bülent, Derya Şerbetçi. İşletmecilik Bilgisi. İstanbul: Avcı Ofset, 2001.

Ülgen, Hayri, Kadri. S. Mirze. İşletmelerde Stratejik Yönetim. İstanbul: Beta, 2010.

MCC Koç Dilara Altınkan

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın