Örgütsel anarşi

Çatışma, bireyin hayatının neredeyse her alanında kendisini gösteren, bu vesile ile de bireyin hazırlıklı olması gereken sorunlardan biri olarak değerlendirilebilecektir. Özellikle de bireyin hayatının aktif bir şekilde süre geldiği zaman dilimi içerisinde, bireyin içerisinde bulunduğu tüm alanlarda (sosyal hayat, eğitim hayatı, iş hayatı vb.) çatışma kendisini göstermektedir. Özellikle de iş hayatı göz önünde bulundurulduğu süre zarfında çatışma, bir anarşi boyutuna gelebilmekte ve çalışanların kendi arasında olduğu kadar çalışanların örgütleri ile olan bir çatışma durumları ortaya çıkmaktadır.

Örgütsel anarşi olarak değerlendirilen bu durum, bir örgüt içerisindeki karmaşık yapıdan dolayı, örgüt içerisindeki bireylerin, grupların ve çıkarların, mutlak olarak cereyan eden çatışmasını ifade etmektedir. Öte yandan örgütsel anarşi, örgüt içerisindeki unsurların, birbirine üstün gelmek ya da bir çıkarı (ortak ya da bireysel) gerçekleştirmek adına göstermiş oldukları çabanın neticesinde yaşanan negatif ölçekli durumu ifade etmektedir.

Örgütsel anarşi
Örgütsel anarşi

Genel olarak anarşi kavramı temelinde bakıldığında, örgüt içerisinde de çeşitli çatışmaların yaşandığı ve bu vesile ile de çatışmaların, her ne kadar olumsuz yönde seyreden unsurlar olsalar da olumsuz durumları tetiklemesinin de mümkün olduğu düşünülmektedir. Bu durum, örgüt içerisindeki anarşi durumu için de geçerli olmaktadır. Öte yandan örgütsel anarşi, doğal anlamı çerçevesinde değerlendirildiğinde örgütlerin yönetimlerinin, örgüt üyeleri üzerinde oluşturduğu baskının sonucunda bir tepkinin ortaya çıkmasıyla söz konusu olmaktadır.

Bu sayede örgütler, zaman içerisinde anarşist bir kimlik kazanmakta ve böylelikle de örgütlerin içerisinde çatışmalar baş göstermektedir. Bu şekilde örgütsel anarşiyi hem bir amaç uğruna verilen mücadelenin sonu hem de örgüt yönetiminin yarattığı baskı sonucu yaşanan tartışmaların bir çıktısı olarak değerlendirmek mümkündür. Fakat her ne olursa olsun, örgütsel anarşi, her örgütün kaçınılmaz olarak yaşaması gereken bir durumu ifade etmektedir. Çünkü sürecin içerisindeki insan faktörü, nihai olarak çatışmayı yaratmaktadır.

örgütsel anarşi
örgütsel anarşi

Örgütsel anarşi kavramı, literatürde farklı şekillerde incelenmekle birlikte konu üzerinde en çok bilinen ve kabul gören kavramı Cohen, March ve Olsen (1972) tarafından geliştirilmiştir. Üç araştırmacının çalışmalarında örgütsel anarşi kavramının yerini örgütlü anarşi kavramına bıraktığı görülmektedir. Bu noktada önem arz eden, örgütlerin kendi içlerine, kendi başlarına anarşiyi tetikleridir.

Araştırmacılar, yaklaşımlarıyla birlikte sürece dair, örgütler için bir çözüm metodu geliştirmeye çalışmışlardır. Aynı zamanda Cohen, Marc ve Olsen örgütlü anarşi kuramının içerisinde çöp kutusu modelini ortaya koymuşlardır. Bu modele göre örgütler, içerisinde düzen ve düzensizliğin aynı anda yaşandığı, örgüt üyelerinin kiminin gönüllü kiminin de gönülsüz olarak katılım gösterdikleri ve nihayetinde de kurulu bir sistemin bulunduğu, ancak sistemin sağlıklı bir şekilde işlemediği konusunda endişelerin bulunduğu bir yapıya sahiptirler. Bu da onların birer çöp kutusuna benzer, karmaşık ve anlaşılması zor yerler haline gelmesine yol açmaktadır. Buna benzer çözüm metodları yöneticiler tarafından kullanılabilir. Ancak bazı durumlarda kurumlar koçluk yardımına da başvurabilmektedirler.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın