Mesleki Eğitim – 2

Mesleki Eğitim

Mesleki eğitim süreçleri içerişinde, oluşturulmak istenen çalışan kimliği dahilinde sorumluluk alma, yaratıcı düşünme, değişime uyum gösterme, problem çözebilme, kolay iletişim kurma, grupla çalışabilme, işbirliğine yatkın olma, karmaşık teknolojik sistemleri anlayabilmek vb. yenilikçi ve insani anlamda etkileşim süreçlerine odaklanabilen çalışanların ortaya çıkarılması çabasının bulunduğu gözlemlenmektedir. Fakat genel olarak mesleki eğitim süreçlerinin kalıplaşmış mekanizmalar üzerinden hareket ediyor olması neticesinde, çalışanların dikkatini çekmeme riskinin bulunması nedeni ile genel olarak şeklinin değiştirilmesi son derece önemlidir. Bu nedenle de işletmeler, mesleki eğitim süreçlerinin çalışanlar açısından daha çekici ve efektif olmasını sağlamak durumundadırlar (Bınıcı ve Arı, 2004, s. 384-385).

Dünya genelindeki uygulamalarına, devletlerin ve kurumların bakış açılarına göre süreç ele alındığında, mesleki eğitimin, nitelikli bir çalışma yapısı ve çalışan değeri oluşturulması adına bir geçiş uygulaması olduğunu söylemek mümkündür. İstihdamın niteliği açısından çalışanlar zihinsel beceriler ve el becerileri sağlamayı amaçlayan mesleki eğitim, mesleki eğitim okullarında sağlanan teorik bilgilerin yanı sıra işletmelerin sundukları eğitim imkanları ile mesleki anlamdaki önemli hususları, pratikte uygulanabilecek şekilde, içerisinde barındırmaktadır. Aynı zamanda, mesleki eğitim uygulamaları, mutlak olarak bir rekabetçilik yapısı oluşturmayı hedeflemektedir (Yazıcı, Türkmen ve Aydemir, 2015, s. 1633).

Mesleki Eğitim
Mesleki Eğitim

Genel olarak, hali hazırda, örgün eğitim almış olan bir bireyin mesleki eğitim konusunda da gelişimi açısından gereken adımların atılması, söz konusu bireyin kimlik olarak gelişimi açısından son derece değerlidir. Bu kimlik, iş dünyasına dair bir kimlik olmaktadır ve çalışanların arasında da var olan rekabetin güçlenmesine yardımcı olacaktır. 21. yüzyılın ortaya koymuş olduğu insan profili, mümkün olduğunca nitelikli bir kimliğe sahip olmak durumundadır. Çünkü hayatın her alanında olduğu gibi iş hayatında da yaşanan rekabet sadece işletmeleri ilgilendirmemekte, aynı zamanda çalışanları da ilgilendirmektedir. Çalışanlar arasındaki bir rekabetin varlığından söz edilmese bile, çalışanların nitelikli birer işgören haline gelmesi açısından mesleki eğitim, bilhassa da örgün eğitim süreci içerisinde sağlandığı süre zarfında, çalışanların sistemlerin içerisine sağlıklı bir şekilde entegre olmalarına imkân sunmaktadır (Korkmaz ve Tunç, 2010, s. 264).

Eğitim, kamu yaşamı içerisinde bir zorunluluk olmakla birlikte bir ihtiyaç olarak da değerlendirilmektedir. Fakat eğitimin bir ihtiyaç olarak belki de en fazla varlığına ihtiyaç duyulan alan iş dünyasıdır. Gerek işletmeler gerek çalışanların kendileri gerekse de ülke ekonomileri, mesleki eğitim varlığına, en önemlisi, mesleki eğitimin sürdürülebilirliğine ihtiyaç duymaktadırlar. Gelecekte çalışma hayatında yer alacak ya da mevcut süreçte çalışan bireylerin nitelikli bir şekilde çalışabilmeleri açısından önem arz eden bir konu olarak mesleki eğitim ihtiyacı, aynı zamanda, bilfiil bireylerin hayatında olmak durumundadır. Bu şekilde, ülkelerin, iş hayatında nitelikli insan ihtiyaçları giderilebilmektedir.

KAYNAKÇA

Bınıcı, H. ve Arı, N. (2004). Mesleki ve Teknik Eğitimde Arayışlar. GÜ Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24(3), 383-396.

Korkmaz, Ö. ve Tunç, S. (2010). Mesleki-Teknik Eğitim Öğretmenlerinin Bilgisayar Ve İnternet Temelli Öğretim Materyallerinden Yararlanmaya İlişkin Görüşleri. Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(3), 263-276.

Yazıcı, H., Türkmen, B. ve Aydemir, Y. (2015). Dünyada Ve Türkiye’de Mesleki Eğitim Ve Önemi. 4th International Vocational Schools Symposium – 2015, Yalova Üniversitesi, Yalova, 1630-1639.

ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın