Akış: Mutluluk Bilimi – II

Mihaly Csikszentmihalyi, 1990

Hayatımızdaki en iyi anlar, pasif, dingin, rahatlatıcı zamanlar değildir. En iyi, en keyifli, en zevkli anlar genellikle, bir kişinin bedeni veya zihni, zor ve değerli bir şeyi başarmak için gönüllü bir çabayla sınırlarına kadar gerildiğinde ortaya çıkar.

Bir önceki yazıda, akış kavramının ne ifade ettiği, bu pozitif psikoloji kuramının geliştiricisinin Csikszentmihaly’nin kim olduğu, akışın hangi türden aktivitelerde ortaya çıktığı, akışta olmanın nasıl bir his olduğu, akışa neyi sebep olduğu gibi hususları ele aldık. Bu yazıda ise, önceki yazının bir devamı olarak akış durumunun biraz günlük yaşamda kendisine zemin bulduğu alanları ele aldık.

Akış içsel bir süreç midir?

İnsan deneyiminin tamamında akış (örneğin mutluluk gibi) az ya da çok derecelerde var olan sürekli bir yapı mıdır? Yoksa bazen deneyimlenen, ancak genellikle olmayan ayrı bir durum mudur? “Sıkıntı ve Kaygının Ötesinde” kitabının önsözünde Csikszentmihalyi akışı şu şekilde ele almıştır: “Bunun olduğu ender durumlarda, bir neşe duygusu, uzun zamandır el üstünde tutulan ve hayatın nasıl olması gerektiğine dair hafızamızda bir dönüm noktası haline gelen derin bir zevk duygusu hissederiz. Bu ‘Optimum deneyim’ olarak adlandırdığımız şeydir.” Buradan açıkça anlaşılacağı gibi, Csikszentmihalyi, akışı genellikle yaşamda nispeten nadiren meydana gelen “optimal” bir bilinç durumu olarak kavramsallaştırmıştır.

Akış yapısal olarak keyifli/ keyif veren bir şey midir? Yine “Sıkıntı ve Kaygının Ötesinde” kitabının önsözünde Csikszentmihalyi araştırmasının amacını şöyle açıklamıştır: “Amaç, deneyimlerinde benzerlikler, motivasyonları ve zevk veren durumları ele almaktır.” Bu pasajdan Csikszentmihalyi’nin akışı keyifli bir içsel deneyim olarak kavramsallaştırdığı açıktır. 

Çoğu bilinçli eylem motivasyon gerektirir ve iki temel motivasyon türü vardır: içsel ve dışsal. İçsel motivasyon, bir şeyi sevdiğiniz için yaptığınız zamandır. Csikszentmihalyi, en yüksek içsel motivasyonun öz bilincin kaybolduğu, kişinin tamamen ana teslim olduğu ve zamanın hiçbir şey ifade etmediği bir akış durumu olduğunu söylemiştir. Düşünmeden çalan enstrümanına son derece yetkin bir müzisyeni veya büyük bir dalgayı yakalayan ve onun üzerinde keyifle tahtasını süren bir sörfçü düşünün. Burada içsel bir motivasyon ve keyif söz konusudur.

Dışsal motivasyon ise başarılı olma motivasyonunuzun dışarıdan kontrol edildiği bir motivasyon türüdür. Bu, başınızı belaya sokmamak, bir cezadan kaçınmak için bir şeyler yapmayı veya bir ödül kazanmayı, örneğin daha fazla para kazanmak için çok çalışmayı içerir. Bu tür bir motivasyon kısa ömürlüdür. Dışsal olarak ortaya konulan ödül veya ceza ortadan kalktığında, ya da etkisini kaybettiğinde bu motivasyon da sönümlenir. Halbuki içsel motivasyon kalıcıdır, daha uzun ömürlüdür ve daha etkilidir.

Mutluluk bilimi
Mutluluk bilimi

Csikszentmihalyi ve meslektaşlarının daha yakın tarihli çalışmalarında, akışın keyifli, “ototelik” (yani, özünde ödüllendirici) doğası sürekli olarak vurgulanmıştır.

Ototelik bir kişilik, bireylerin içsel motivasyonla ilgili nedenlerle faaliyetlerde bulunma eğilimini tanımlar. Başka bir deyişle birey, gelecekteki bir hedef, elde edilebilecek bir dışsal ödül tarafından yönlendirilmek yerine görevin, aktivitenin kendisinden daha fazla zevk alabilir ve eldeki bir göreve zahmetsizce, daha kolay bir şekilde odaklanabilir.

Akış, eğlenceli doğası ve içselliği nedeniyle, ototeliktir, yani onu deneyimleyen kişiyi yaptığı şeyi yapmaya devam etmesi için içsel olarak motive eder. Ototelik ve içsel motivasyonun anlamı eş anlamlıdır. Motivasyon literatüründe kavramsallaştırıldığı şekliyle içsel motivasyon, akışın hem duygusal hem de (dolayısıyla) motivasyonel özelliklerini içerir.

Özetle bir bireyin, aktiviteyi gerçekleştirirken akışa girmesi, onun gerçekleştirdiği aktiviteyi içsel bir şekilde motive olarak, yani dışsal bir ödül olmadan, tamamen kendi isteğiyle, kendi motivasyonuyla gerçekleştirmesi ve sürdürmesi anlamına gelir. Bu açıdan, bir bireyin gerçekleştirdiği aktivitenin ucunda örneğin para gibi maddi bir ödül ya da herhangi bir gayrimaddi bir ödül söz konusu değildir. Bireyin burada esas amacı ödülü elde etmek değil, aktiviteyi gerçekleştirmek, onun içinde yer almaktır. Çünkü bu aktivite ona keyif, haz ve mutluluk sağlar.

Akış durumunun faydaları

Akışın birçok faydası vardır. Bireyde artan mutluluk, daha yüksek içsel motivasyon, daha fazla yaratıcılık ve daha iyi duygusal düzenleme ile ilişkilidir. Aktiviteleri daha eğlenceli hale getirmenin yanı sıra akış, aşağıdakiler gibi bir dizi başka avantaja da sahiptir:

  • Daha iyi duygusal düzenleme : Artan akışla birlikte, insanlar duygusal karmaşıklığa doğru daha fazla gelişme yaşarlar. Bu, insanların duygularını daha etkili bir şekilde düzenlemelerini sağlayan beceriler geliştirmelerine yardımcı olabilir.
  • Daha fazla keyif ve tatmin : Akış durumundaki insanlar yaptıklarından daha çok zevk alırlar. Görev daha zevkli hale geldiğinden, insanların onu içsel olarak ödüllendirici ve tatmin edici bulmaları da daha olasıdır.
  • Daha fazla mutluluk : Araştırmalar ayrıca akış durumlarının artan mutluluk, tatmin ve kendini gerçekleştirme düzeyleriyle bağlantılı olabileceğini öne sürüyor.
  • Daha yüksek içsel motivasyon : İçsel motivasyon, içsel ödüller için bir şeyler yapmayı içerir. Akış, olumlu bir zihinsel durum olduğundan, eğlenceyi ve motivasyonu artırmaya yardımcı olabilir.
  • Artan katılım : Akış durumundaki insanlar, eldeki göreve tamamen dahil olduklarını hissederler. Bu durum eldeki bir göreve, gerçekleştirilen bir aktiviteye yüksek düzeyde katılımı, odağı ve dikkati beraberinde getirir.
  • Gelişmiş performans : Araştırmacılar, akışın öğretme, öğrenme, atletizm, ve sanatsal yaratıcılık gibi çok çeşitli alanlarda performansı artırabileceğini bulmuşlardır.
  • Öğrenme ve beceri geliştirme : Akışı sağlama eylemi belirli bir beceride önemli ölçüde ustalığı gösterdiğinden, insanlar bu durumu sürdürmek için yeni zorluklar ve bilgiler aramaya devam etmek durumundadır. Dolayısıyla akış durumunun insanda oluşturduğu alışkanlık, kendini tekrar aktiviteye dahil etmek için sabırsızlanmasını sağlar. Bir üst düzeye geçmeye motive olur. Bu da becerileri geliştirmeye yardımcı olur.
  • Daha fazla yaratıcılık : Akış durumları genellikle daha yaratıcı ve sanatsal arayışlara ilham vermeye yardımcı olabilecek yaratıcı görevler sırasında gerçekleşir.
Mutluluk bilimi
Mutluluk bilimi

Akış Durumunu Deneyimlemek İçin Öneriler

Akış durumu genellikle bir kişi üzerinde çalıştığı şeyle oldukça ilgilendiğinde ortaya çıkar, ancak bir akış durumunu teşvik etmek için yapabileceğiniz şeyler vardır. Sevdiğiniz bir şeyi yapmak, biraz meydan okuma eklemek ve etrafınızdaki dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirmek, akış sağlamanıza yardımcı olabilir.

Akış kavramı odaklanma ve kararlılık, mutluluk ise ifade ve eylemler gerektirir. Bu iki terim, yapı aracılığıyla mutluluk yaratmak için bir arada var olabilir. İşte akış durumunda mutluluk elde etmek için bazı öneriler:

  • Hedeflerinizi Belirleyin : Mutluluk duygusunu ve yaratıcılığı ateşleyebilecek, ulaşmak istediğiniz bir şeyler bulun. Bu aynı zamanda, karmaşık olabilecek, tamamlamak istediğiniz işteki bir görev olabilir. Bu aynı zamanda kendilerini zorluklar, aksilikler veya üstesinden gelmek için süreci planlamanızı gerektiren herhangi bir şey olarak gösterebilecek durumları da içerebilir.
  • Bir Plan Yapın : Hedefe nasıl ulaşacağınıza ve istenen son duruma nasıl ulaşacağınıza dair bir plan oluşturun. Planı tersine çevirmek yaygın bir uygulamadır; sondan başlayın ve başa doğru geriye doğru ilerleyin.
  • Hedefe Odaklanın : Planınızı kurduğunuzda, hazır olun ve tüm dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırın. Akış kavramının başladığı yer burasıdır, bu nedenle odaklanmayı sürdürmek esastır.
  • Kendinizle İç Diyalog Kurun : Kendinizle konuşun ve ne yaptığınızı ve bunu ne için yaptığınızı kendinize hatırlatın. Birisi sizi kendinizle konuşurken görürse, nasıl görüneceğiniz konusunda cesaretiniz kırılmasın. Unutmayın ki siz ve hedefleriniz her şeyden önemli ve önceliklidir.
  • İyi Alışkanlıklar Oluşturun : Bunu, hedeflerinize nasıl ulaştığınız veya görevlerinizi nasıl başardığınız konusunda yaygın bir uygulama haline getirin. Hedefe ulaşmayı destekleyen ve yaratıcılığı, mutluluk duygusunu ateşleyen şeyleri keşfedin ve bunları yapmayı sürdürün.
  • Dinlenin : Dinlenme, sabit bir yaşamın getirdiği sorumluluklardan, baskıdan ve stresten kurtulmanın en iyi şeklidir. Dinlenme size zihninizi yansıtma ve yeniden odaklama yeteneği verir.
  • Mutluluğunuzla Gurur Duyun ve Sürdürmeye Gayret Edin : Mutluluk, elde edilmesi kolay, ancak sürdürülmesi zor bir duygudur. Ancak akışın özünde devamlılık, odaklılık vardır. Akış, keyif alınan durumu sürdürmeyi içerir. Akışın şiddetli odağını uygulayarak kişi mutluluk duygusunu daimi kılabilir ve yaşamlarında süreklilik arz eden bir neşe bulabilir.
  • Dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırın : Çevrenizde dikkatinizi çekmek için rekabet eden şeyler varsa, akışı deneyimlemek daha zordur. Eldeki göreve tam olarak odaklanabilmeniz için ortamınızdaki dikkat dağıtıcı şeyleri azaltmayı deneyin.
  • Hoşunuza giden bir şey seçin : Gerçekten sevmediğiniz bir şey yapıyorsanız, akışı yakalamanız pek olası değildir. Sevdiğiniz bir şey üzerinde çalışırken akış sağlamaya odaklanın.
Mutluluk bilimi
Mutluluk bilimi

Değerlendirme

Akış, bizi tamamen şimdiki zamana saran ve daha yaratıcı, üretken ve mutlu olmamıza yardımcı olan, hayatın son derece keyifli varoluş hallerinden biridir.

Tüm dikkatinizi, tutkulu olduğunuz, benzersiz bir şekilde odaklandığınız ve tamamen dalmış olduğunuz bir aktiviteye veya göreve verdiğinizde, kendinizi akış durumundaki bir zihin durumunu deneyimlemek için gerekli koşulları yaratırken bulabilirsiniz. Zihnin olağan karmaşıklığı, kalabalıklığı, yorgunluğu kaybolmaya başlar ve bizi dikkatimizin dağılmadığı bir alana sokar. Bulunduğumuz ortamdan adeta soyutlanırız ve gerçekleştirdiğimiz aktivitenin dünyasına dahil oluruz. Normal şartlar altında bizi yoran, yıpratan, tüketen duygular, günlük yaşamın sorunları, ödenmesi gereken faturalar, ağır sorumluluklar hepsi tümden eriyip gider ve önemli olan tek şey o anda gerçekleştirdiğiniz aktiviteye olan bağlılığınızdır.

Akışı deneyimlediğimizde, en uygun bilinç durumumuzdayız. Elimizden gelenin en iyisini hissediyor ve elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Elimizdeki göreve o kadar odaklanmışızdır ki, diğer her şey yok olur. Eylem ve farkındalık birleşir ve zihinsel ve fiziksel performansımız yükselir. Akış durumunda olmanın zihinsel ve fiziksel sağlığımız üzerinde sayısız faydası vardır.

Aslında, akış deneyiminin keyif ve mutluluk içeren doğası ve bu keyfin motivasyon için sahip olduğu olumlu etkileri, onu beceri gelişimi ve kişisel gelişim (yani daha fazla “karmaşıklık”) için de önemli bir araç olarak konumlandırmıştır.

Mutluluk veya ruh hali ile karşılaştırıldığında akış, insanın gelişmesine doğru daha karmaşık ve zenginleştirici bir yol sunar. Bir yaşamdaki akışı artırmak, pek çok alanda faydalı olma eğilimindedir. Akış performansı, keyfi, enerji seviyesini, yaratıcılığı, mutluluk duygusunu, öğrenmeyi, problem çözmeyi ve daha fazlasını iyileştirebilir.

Bir akış durumuna ulaşmak, takip ettiğiniz aktiviteleri daha ilgi çekici ve eğlenceli hale getirmenin harika bir yolu olabilir. İnsanlar bu akış durumundayken yalnızca daha iyi performans göstermezler, aynı zamanda bu alandaki becerilerini de geliştirebilirler.

Bize neşe, keyif, mutluluk ve doyum veren aktiviteyi bulabilirsek, eğlenir, daha mutlu oluruz, performansımız artar, kendimizi, içerisinde bulunduğumuz topluluğu ve hatta insanlığı böylece ileriye taşıyabiliriz. Elbette doğal olarak her insan kendi kişisel karakteristik özelliklerine, yaşam tarzlarına, tutumlarına, düşüncelerine, normlarına göre farklı aktivitelerde hayatın anlamını bulur, burada asıl mesele herkesin kendi hayatını anlamlandıracak bir aktiviteye odaklanması, onda kendini bulmasıdır.

Şimdi akışı aramak için sayısız fırsat var. Yapabileceğimiz, beceriler geliştirebileceğimiz ve uzman olabileceğimiz faaliyetlerin listesi neredeyse sonsuzdur. Ancak, akışın dinamik ve sürekli değişen bir durum olduğunu hatırlamak önemlidir.

Tüm bunların yanında, belirtmek gereklidir ki, eldeki iş, görev, gerçekleştirilen aktivite bizim için gerçekleştirmesi çok kolay olduğu hallerde akış deneyiminin ortaya çıkmadığını asla unutmamalıyız. Çok kolay olan işler ilk başta iyiyse de sonradan kesin olarak canımızı sıkar. Öyle veya böyle bir süre sonra bizim için can sıkıcı bir hale gelir. Bu da keyif almamızı engeller. Bunun tam tersi, çok zor olan aktiviteler ve görevler de bizi endişelendirip korkutarak strese ve paniğe yol açar. Bu durum da keyif almak önünde bir engeldir ve akışı bozar.

Akış durumundan söz edebilmek için becerimiz ile aktivitenin ya da görevin zorluğu dengede olmalıdır. Örneğin bir sporda veya bir oyunda karşıdaki oyuncu ya da oyuncuları yenmek çok kolay olduğunda, sayı kazanmak çocuk oyuncağı olduğunda, bu durum bizi akışa sokmaz, bir süre sonra sıkar. Karşıdaki oyuncunun bizi bir miktar zorlaması veya uğraşının kendisinin bizim becerilerimizi ortaya koymayı gerektiren bir zorluk içermesi gerekir. Bunun aksi bir halde, eğer karşıdaki oyuncu çok güçlüyse, bu konuda çok yetenekli ise ve sizi her seferinde alt ediyorsa, bu da bir süre sonra sizi sıkacak, aktiviteden koparacaktır. Akışın özünde, bu beceri ve zorluğun dengede olması önemlidir.

Dolayısıyla herhangi bir aktivitede beceri seviyeleriniz arttıkça, bir akış durumunu başlatmaya yardımcı olmak için gereken zorluk seviyesini ayarlamaya devam etmeniz gerekecektir.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın