Duygusal Emeğin Çalışanlar Üzerindeki Etkileri

Duygusal Emeğin Çalışanlar Üzerindeki Etkileri

Genel olarak bireylerin içerisinde bulundukları durumun kendilerinde yaratmış olduğu duygusal durumları ve etkiyi gizlemeyi kolaylıkla başaramamaktadırlar. Yapabildikleri sadece bir duygusal mücadele ile çalışma sürecinde söz konusu duygularını gizlemeye çalışarak, kısmen profesyonel bir tutum sergilemektir. İşletmeler de çalışanlarından bu konuda özverili davranmalarını ve duygularını gizleyerek hareket etmelerini beklemektedirler. Fakat bu durumun mutlak olarak bireysel ve örgütsel performans üzerinde olumsuz etkisi bulunmaktadır (Bağcı ve Bursalı, 2015, s. 76).

Buna göre öncelikli olarak duygusal emeğin çalışanlar üzerindeki olum etkisine bakıldığında aşağıdaki noktalar dikkati çekmektedir (Güngör, 2009, s. 179):

  • Olumlu yönde şekillendirilen duyguların yansımaları olarak olumlu davranışların finansal getiri olarak geri dönüşü,
  • Kurum yönetimi ve iş çevresi ile kurulacak olumlu yönlü ilişkiler,
  • Kurumun belirlemiş olduğu disiplin kuralları da dâhil olmak üzere düzene dair tüm uygulamalara uyum gösterme konusunda isteklilik,
  • Kurumsal uygulamalara muhalefet etmekten ve agresif tutum ve davranışlardan uzak durmak,
  • Aşırı derecede yıpranma ve tükenmişlik gibi olumsuz durumların dışında, zorlu şartlar altında tekrardan çalışma temposuna uyum sağlayabilmek.
duygusal emegin calisanlar uzerinde etkisi

Büyük ölçüde çalışanların yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri özel ve iş hayatlarına dair sorunları göz ardı ederek duygusal emeği değerlendiren bu yaklaşım bütününde, çoğunlukla çalışanların sorunları göz ardı etme kapasitelerinin yüksek olduğu varsayılarak, duygusal emeğin onlara sağlayacağı faydalar üzerinde durulmuştur. Görüntü itibari ile de duygusal emek büyük ölçüde beklenen şartlar altında maddi ve manevi olarak çalışanlara faydalar sağlamaktadır.

Buna istinaden duygusal emeğin çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerine bakıldığında aşağıdaki noktalar dikkati çekmektedir (Güngör, 2009, s. 180):

  • Sosyal hayattaki kimlik, beklentiler ve iş yaşamındaki ortam ile beklentiler birbiri ile karşılıklı hale geldiğinde yaşanan rol çatışmaları,
  • Stres temelli ruhsal ve fiziksel tükenmişlik hissiyatı,
  • Sürecin kontrolünün sağlanamaması neticesinde yaşanan depresyon sorunları,
  • Tansiyon, uyku bozukluğu ve gıda tüketimindeki sorunlar gibi fiziksel rahatsızlıklar,
  • Bu tür sorunların yaşanmaması adına işteki ortamdan uzaklaşmaya çalışmak amacı ile işe geç gitme ya da iş yerinde kaytarma sorunları,
  • İşten, iş yerinden ve iç çevresinden memnun olmamanın sonucu olarak iş tatminsizliğinin ortaya çıkışı,
  • Kurum yönetiminin yaratmış olduğu baskı nedeni ile yaşanan örgütsel bağlılık sorunları,
  • Görev ve kişilik arasında yaşanan sorunlar neticesinde yaşanan ve çoğunlukla da sosyal yaşama olumsuz etkiler yapan kimlik bunalımları.

Duygusal emeğin olumlu etkilerinden ziyade olumsuz etkileri ele alındığı süre zarfında, olumsuz etkilerinin çalışan bireyler üzerinde daha doğrudan ve daha derin etkiler bıraktığı görülmektedir. Bir başka deyişle duygusal emeğin olumsuz etkileri olumlu etkilerine göre daha çeşitli olması vesilesi ile çalışanlar için duygusal emek çok ciddi sorunlar yaratma kapasitesine sahiptir. Bu nedenle de duygusal emek konusu, her çalışan açısından aynı sonuçları ya da aynı düzeydeki olumlu sonuçları ortaya çıkaramamaktadır.

KAYNAKÇA

Bağcı, Z. ve Bursalı, Y. M., Duygusal Emeğin İş Performansı Üzerindeki Etkisi: Denizli İlinde Hizmet Sektöründe Görgül Bir Araştırma, KAÜ İİBF Dergisi Cilt 6, Sayı 10, 2015, 69-90.

Güngör, M., Duygusal Emek Kavramı: Süreci Ve Sonuçları, Kamu-İş, C:11, S:1, 2009, 167-184.

ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın