Déjà vu Nedir, İnsan Neden Bu Hisse Kapılır?

Bir dakika! Ben daha önce burada bulundum mu? Geçmişte bir noktada bana aynı sözleri söylerken tam olarak bu noktada mı durduk? Bu koridordan geçen bu kediyi daha önce görmemiş miydim?

Hiç bir şey yaptığınız veya biriyle konuştuğunuzda aniden, bu anı daha önce yaşadığınız, daha önce gördüğünüz, duyduğunuz hissine kapıldınız mı? Yani o anda yaşadığınız, şahit olduğunuz olayı, durumu, ilk kez gerçekleştiği halde ve bunun bilincinde olmanıza rağmen yine de tanıdıklık hissi oluştu ve daha önce yaşamışsınız gibi geldi mi? Cevabınız evet ise, merak etmeyin, bu durum herkeste meydana gelebilen büyük bir fenomen ve bu duygunun özel bir ismi var: Déjà vu.

Deja vu nedir
Deja vu nedir

Déjà vu nedir? Déjà vu yaşamak normal bir şey mi?

Bazen, yeni bir olay ya da yerle karşılaştığımızda, bunun ilk olmadığı duygusuna kapılırız. Bu durumu anlatan Déjà vu kelimesi “önceden görüldü” anlamına gelen Fransızca bir deyimdir. Déjà vu, Fransız bir psişik araştırmacı olan Émile Boirac‘ın L’Avenir des Sciences Psychiques (Psişik Bilimlerin Geleceği) adlı kitabında kullandığı bir terimdir. Aşinalığın yanlış olduğunun bilinciyle birleşen fakat aynı zamanda yoğun bir şekilde hissedilen zihinsel bir aşinalık, tanıdıklık, bilindiklik hissidir. Diğer bir deyişle, temelde aşinalık hissi ile aşinalığın yanlış olduğunun farkındalığı arasındaki bir çatışmadır. Yanlış olduğunu bildiğimiz bir kabul, var olmadığını bildiğimiz bir hatıradır. Déjà vu’yu diğer hafıza olaylarına kıyasla benzersiz kılan şey, kandırıldığınızın farkında olmanızdır. Gerçek bir hafızaya benzer bir durumla karşılaşıyoruz ama o hafızayı tam olarak hatırlayamıyoruz. Böylece beynimiz, mevcut deneyimimiz ile geçmişteki deneyimler arasındaki benzerlikleri tanıyor. Ancak, tam olarak yerleştiremediğimiz bir aşinalık duygusuyla baş başa kalıyoruz.

Deja vu’nun aslında ne kadar yaygın olduğuna dair kesin bir kanıt yok, ancak değişen tahminler, insanların %60 ila %80’inin bu fenomeni yaşadığını gösteriyor. Dolayısıyla sağlığı yerinde olan insanların birçoğu yaşamları boyunca bir tür Déjà vu yaşıyor. Tanıdık bir görüntü veya ses bu duyguyu tetikleyebilir. Daha önce hiç ziyaret etmediğiniz bir binada bir odaya girebilirsiniz, ancak onu yakından tanıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Çoğu Déjà vu duygusu hızla kaybolur, bu da deneyimle ilgili belirli ayrıntıları hatırlamanızı zorlaştırabilir. Déjà vu en sık 15 ila 25 yaş arasındaki kişilerde görülür. Yaşlandıkça bu duyguyu daha az yaşama eğilimindeyiz. Çok seyahat ediyorsanız veya rüyalarınızı düzenli olarak hatırlıyorsanız, diğerlerinden daha fazla Déjà vu yaşama olasılığınız daha yüksek olabilir. Yorgun veya stresli biri de Déjà vu duygularına yatkın olabilir. Çoğu insan akşamları veya hafta sonları deneyime sahiptir.

“Déjà vu”, hiç yaşamadığınızı bilseniz bile, bir şeyi zaten yaşamış olduğunuza dair esrarengiz hissi anlatır. Mesela ilk kez kürek sörfü yaptığınızı varsayalım. Daha önce hiç böyle bir şey yapmadınız, ama birden, aynı mavi gökyüzünün altında, aynı dalgalar ayaklarınızın dibine vurarak aynı kol hareketlerini yaptığınıza dair belirgin bir anıya sahip oluyorsunuz. Ya da belki de ilk kez yeni bir şehri keşfediyorsunuz ve birdenbire sanki o ağaçlarla çevrili patikadan daha önce yürümüş gibi hissediyorsunuz. O anda yönünüzü biraz şaşırmış hissedebilir ve özellikle de ilk kez Déjà vu yaşıyorsanız neler olduğunu merak edebilirsiniz. Ama çoğu zaman endişelenecek bir şey yoktur. Déjà vu, temporal lob epilepsisi olan kişilerde nöbetlere eşlik edebilmesine rağmen, herhangi bir sağlık sorunu olmayan kişilerde de görülür. Déjà vu, özellikle genç yetişkinler arasında oldukça yaygın olsa da, uzmanlar tek bir neden belirmiyor. Bununla birlikte, uzmanların altta yatan en olası nedenler hakkında birkaç teorileri var.

Deja vu nedir
Deja vu nedir

Peki, Déjà vu’ya ne sebep oluyor?

Araştırmacılar Déjà vu’yu kolayca inceleyemezler, çünkü kısmen uyarı yapılmadan gerçekleşir ve çoğu zaman altta yatan sağlık sorunları olmayan insanlarda rol oynayabilir. Dahası, Déjà vu deneyimleri başladığı kadar çabuk bitme eğilimindedir. Duygu o kadar geçici olabilir ki, Déjà vu hakkında fazla bir şey bilmiyorsanız, az önce ne olduğunu bile anlayamayabilirsiniz. Kendinizi biraz huzursuz hissedebilirsiniz, ancak bu deneyimi çabucak üzerinizden atabilirsiniz. Uzmanlar, Déjà vu’nun birkaç farklı nedeni olduğunu öne sürüyorlar. Çoğu, muhtemelen bir şekilde hafızayla ilgili olduğu konusunda hemfikir.

Görüşlerden biri bölünmüş algı teorisine dayanıyor. Bölünmüş algı teorisi, iki farklı kez bir şey gördüğünüzde Déjà vu’nun gerçekleştiğini öne sürüyor. Bir şeyi ilk gördüğünüzde, onu gözünüzün ucuyla veya dikkatiniz dağılmış haldeyken alabilirsiniz. Beyniniz, kısa, eksik bir bakıştan elde ettiğiniz sınırlı miktarda bilgi ile bile gördüklerinizin bir hatırasını oluşturmaya başlayabilir. Yani, aslında fark ettiğinizden daha fazlasını alabilirsiniz. Bir şeye ilk bakışınız, örneğin bir yamaçtan manzara, tüm dikkatinizi çekmediyse, onu ilk kez gördüğünüze inanabilirsiniz. Ancak, gözlemlediğiniz şeyin tam olarak farkında olmasanız bile, beyniniz önceki algıyı hatırlar. Yani Déjà vu yaşarsınız.

Başka bir deyişle, deneyim algınıza ilk girdiğinde tüm dikkatinizi vermediğiniz için iki farklı olay gibi geliyor. Ama aslında aynı olayın devam eden bir algısıdır. Diğer bir görüş ise küçük beyin devresi arızaları olarak özetlenebilir. Bu görüşe göre, Déjà vu’nun, beyniniz tabiri caizse “aksadığı” ve kısa bir elektrik arızası yaşadığı zaman – epileptik bir nöbet sırasında olanlara benzer şekilde- meydana geldiğini öne sürüyor. Başka bir deyişle, beyninizin mevcut olayları takip eden kısmı ve anıları hatırlatan kısmı aktif olduğunda, bu bir çeşit karışıklığa sebep olabiliyor. Beyniniz, şu anda olup bitenleri bir anı ya da zaten olmuş bir şey olarak yanlış algılayabiliyor. Bu tip beyin disfonksiyonu, düzenli olarak gerçekleşmediği sürece genellikle endişe nedeni değildir. Bazı uzmanlar, başka bir tür beyin arızasının Déjà vu’ya neden olabileceğine inanıyor.

Beyniniz bilgiyi emdiği zaman, genellikle kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya doğru belirli bir yol izler. Teori, bazen kısa süreli anıların uzun süreli bellek depolamasına bir kısayol alabileceğini öne sürüyor. Bu, son saniyede olan bir şey yerine uzun zaman önce bir anıyı geri alıyormuş gibi hissetmenize neden olabilir. Birçok uzman, Déjà vu’nun anıları işleme ve hatırlama şeklinizle ilgili olduğuna inanıyor.

Colorado Eyalet Üniversitesi’nde bir Déjà vu araştırmacısı ve psikoloji profesörü olan Anne Cleary tarafından yürütülen araştırma, bu teori için bir miktar destek üretilmesine yardımcı oldu. Çalışması sayesinde, deneyimlediğiniz ancak hatırlamadığınız bir şeye benzeyen bir olaya tepki olarak déjà vu olabileceğine dair kanıtlar buldu. Karşılaştığınız bir durumun aynısı veya benzeri belki çocuklukta oldu ya da başka bir şekilde maruz kaldınız, siz hatırlamasanız, o belleğe erişemeseniz bile, beyniniz hala benzer bir durumda olduğunuzu biliyor. Bu örtük bellek süreci, biraz tuhaf bir aşinalık hissine yol açıyor. Zaten Déjà vu olmasının sebebi de bu, çünkü benzer anıyı hatırlayabilseydiniz, ikisini birbirine bağlayabilirdiniz ve muhtemelen Déjà vu yaşamazdınız.

Déjà vu’nun nedeni ile ilgili daha da fazla teori var. Bunlar, paranormal olaylardan (geçmiş yaşamlar, uzaylılar tarafından kaçırılma ve önsezili rüyalar) ilk elden olmayan deneyimlerden (filmlerdeki sahneler gibi) oluşan anılara kadar uzanır. Şimdiye kadar Déjà vu’nun neden oluştuğuna dair tek basit bir açıklama yok, ancak beyin görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler, hafızayı anlamamıza ve zihnimizin bize oynadığı oyunlara yardımcı olabilir. Yine de yaşanılacağı zamanın bilinmemesi, bir anlık yaşanıp kaybolması, ölçülmesini zorlaştırıyor.

Deja vu nedir
Deja vu nedir

Déjà vu yaşamak ne anlama geliyor?

Déjà vu’nuın altında yatan nedenler tam olarak bilinmese de, Déjà vu yaşamayı kolaylaştıracak birtakım faktörlerden söz etmek mümkün:

Dikkat dağınıklığınız olabilir: Dikkatiniz ne kadar dağılırsa, déjà vu yaşama olasılığınız o kadar artar. Buna bölünmüş algı teorisi denir; Telefonunuza bakıyorsanız veya başka bir şey dikkatinizi dağıtıyorsa ve yalnızca hızlıca etrafınıza bakıyorsanız, algınız bir parça yerine iki parçaya bölünebilir ve hipokampüsünüzü biraz karıştırabilir. Yine de, şeylere daha yakından bakın ve bu duygu muhtemelen dağılacaktır.

Esasında gerçek bir deneyim olabilir: Bazen Déjà vu yaşadığınızda, aslında hiç Déjà vu olmayabilir. Aşinalık hissi, geçmişte aynı deneyime sahip olduğunuz, ancak bunu hatırlamadığınız için olabilir.

Stresli olabilirsiniz: İnsanlar ne kadar stresliyse, o kadar çok Déjà vu yaşadıklarını bildirirler. Bunun nedeni, çok fazla baskı altında olduğunuzda veya aynı anda bir yığın bilgiyi işlerken, beyninizin “aksaklık” olasılığının daha yüksek olması ve gerçek yaşamla hafızayı sıraya koymakta zorluk çekmesi olabilir.

Daha fazla uykuya ihtiyacınız olabilir: Yetersiz uykuya sahipseniz ve normalden daha fazla Déjà vu deneyimi yaşıyorsanız, beyniniz muhtemelen size daha fazla gözünüzü kapatmanızı söylüyordur. Stres, yorgunluk ve çok seyahat etmek daha sık Déjà vu deneyimlerini tetikleyebilir. Yorgunluğun veya stresin neden daha sık Déjà vu yaşamanıza neden olabileceği bilinmiyor, ancak gerginliğin beynin yanlış hatırlama veya hata yapma olasılığını artırıyor olması olasıdır.

Epilepsi belirtisi olabilir: Arada bir küçük bir Déjà vu çok yaygın olsa da, bunu sık sık yaşamak bir şeylerin ters gittiğine dair bir işaret olabilir.

Déjà vu’nun diğer yüzü, ise Fransız nöropsikolog Chris Moulin’in ‘Jamais vu’ dediği ve Fransızca’da ‘hiç görülmemiş’ anlamına gelen bir şey daha var. Bu esasında kulağa Déjà vu’nun tam tersi gibi geliyor. Bu durum örneğin uzun süre bir kelimeye baktığınız ve garip görünmeye başladığı zaman veya bazen bir kelime yazıp sonra “bekle bir dakika, bu kelime böyle mi yazılıyordu?” diye düşündünüz mü? Bu hissi yaşadınız mı? Sanki yanlış yazılmış gibi mi? Hayır, bu tamamen tuhaf görünüyor. Aslında bildiğiniz, daha önceden öğrendiğiniz bu nesne veya durumla alakalı olarak beyniniz sizinle oyun oynuyor. Bu anlık, geçici bir durum. Aslında hem Jamais vu hem de Déjà vu sağlıklı bir beynin normal belirtileri olarak kabul ediliyor.

Pek çok insan daha önce bir yerde bulunmuş veya bir durum yaşamış olma hissini yaşamıştır veya yaşayacaktır. Çoğu durumda, bu duygu kısacıktır ve çabucak kaybolur. Ancak Déjà vu’ya eşlik eden başka semptomlarınız varsa, epilepsi gibi daha ciddi bir şeyin işareti olabilir. Bu durumda doktorunuzu ziyaret etmenizde fayda olacaktır. Ancak daha sıklıkla, biraz daha fazla uyumanız veya stres seviyenizi düşürmeye yardımcı olabilecek bir aktiviteye katılmanız gerekebileceği anlamına gelebilir.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın