SOSYOPAT
Sosyopat, anti sosyal kişilik bozukluğu olanlara verilen isimdir. Sosyopati yi akıl hastalığı ile karıştırmamak gerekir. Sosyopatinin, psikopati ( psikopatlık ) ile benzeştiği ve ayrıştığı durumlar söz konusudur. Bu iki kavram arasındaki farkı tam olarak tanımlayamasak ta, hakim uzman görüşleri, psikopati nin doğuştan, sosyopati nin ise sonradan ortaya çıktığını söylemektedirler.
Bazı uzman görüşlerine göre, sosyopatinin sebepleri, beyin sıvılarının sağlıklı sağlanmamasından kaynaklanır, bazı uzman görüşlerde kötü bir çocukluk yaşamanın, ergenlikte kötü aile ve çevre şartlarına maruz kalmış insanların sosyopatik olduklarını söyler.
Bu genel tanımlamalardan sonra sosyopat kişilerin en belirgin özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz.
Sosyopat kişiler bebeklik döneminde herhangi bir belirti göstermezler. Ergenlik döneminde başlayan sosyapti kişinin yaşamının olgunluk döneminde de aynı şekilde devam eder.
Sosyopat kişilerin en belirgin özelliği ‘uyumsuz’ olmalarıdır. Aile, iş veya arkadaş çevrelerinde kimseyle anlaşamazlar, genelde huzursuzluk çıkaran, bulunduğu ortamın ahengini isteyerek bozma çabasında olan kişilerdir ve bundan neredeyse gurur duyarlar.
Dürtüsel davranırlar, empati yetenekleri olmadıkları için son derece bencildirler. Kendilerini herzaman haklı görüp asla özür dilemezler çünkü özür dileyecek bir şey yapmadıklarını düşünürler.
Bu kişiler genel olarak zeki insanlardır ve zekalarını kötücül kullanırlar ve doğal olarak iyilik konusunda pek yaratıcı değildirler.
Genellikle yalan söylerler. İnsanları kandırmak kendi içlerinde kurdukları bir çıtayı aşmak ve ya da bir hedefe ulaşmak gibidir.
Genellikle aldıkları karaları yerine getirmede saplantılıdırlar. Yaptıkları eylemlerin mantıklı veya tehlikeli olup olmadığına bakmadan harekete geçerler.
Bu kişilerin beyinlerinde , sevgi merhamet, ahlaklı davranma vb duyguların oluştuğu yada işlendiği bir merkez olmadığı için, insanları rahatça kandırabilir vicdansız bir şekilde zarar verebilirler.
Genellikle iktidarı ve insanları yönetmeyi seven kişilerdir, bulundukları ortamlarda girdikleri tartışmaları bedeli ne olursa olsun düşünmeden kazanmak isterler.
Genellikle aşık olmaz ya da olamazlar. Aslında kimseyi gerçek anlamda sevmezler fakat çıkarları doğrultusunda seviyormuş gibi yapmayı çok iyi becerirler.
Kendi dünyalarında kurguladıkları senaryoları yaşarlar, bu kurguyu hayalden ibaret kırılmaz bir kabukla örtmüşlerdir.
Kendilerinden daha üstün bir güç ve otorite gördüklerinde ve bunu kabul ettiklerinde o güç karşısında boyun eğerler, kendilerinden daha güçlü bir sistemin parçası olmak isterler.
Sosyapatinin tedavisi genellikle zordur, hatta bazı vakalara bakarak imkânsız olduğunu söyleyebiliriz, çünkü çoğu sosyopat kendisinde bir yanlışlık olmadığını kendisini hatalı ya da kusurlu bulmadığı için herhangi bir tedavi yöntemine yaklaşmaz. Fakat sosyopati tedavi sürecinde en önemli nokta kişinin hastalığının altında yatan nedenleri belirleyip ona göre ilaç veya psikiyatri tedavisi uygulanabilir.
ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.