Başarının Altın Kuralları

Başarının Altın Kuralları

Başarı duygusu insanlığın psikolojisinde çok eskilere dayanır. Öyle ki tarihteki en eski psikolojik duygulardan birisi denilebilir. Kendi gelişimini tamamlayıp başkalarına idol olmak isteyen herkesin başarıya ihtiyacı var. Günümüz insanı başarıyı birçok farklı şekilde modelliyor.

Başarı, kimisi için çok fazla parayı temsil ederken, kimisi için insanın içini ısıtan sıcak bir gülümseme en büyük başarıdır. Çeşitli organizasyon fikirleriniz olabilir. Çok fazla insan istihdam ettirmek isteyebilirsiniz veya bir yardım kuruluşu kurup binlerce yetime dokunabilirsiniz. Veya kendi ruhunuzu dinleyip, tek başınıza aldığınız kararlarla başarılı olduğunuzu hissedebilirsiniz.

Başarısızlık Motivasyonu Geliştirmeyin

Her insan gibi sizin de başarılı olduğunuz dönemlerin yanında motivasyonunuzun kırıldığı dönemler de olacaktır. İnsanın en kırılgan dönemi, motivasyonunun kırılıp, hayata karşı bütün umudunu un ufak ettiği evredir. Başarı motivasyonu kırılan insan, bir yerden sonra başarısızlık döngüsünün içine hapsolur ve yeni bir mekanizmanın temelleri atılmaya başlar.

Başarısızlık Motivasyonu. İnsanoğlu, bu iç karartan “başarısızlık motivasyonu” döngüsünü profesyonel destek alarak kırabilir. Peki, çok fazla anlam yüklediğimiz başarı kavramı, dünyanın kaderini değiştiren insanlar için ne ifade ediyor? Veya getirdikleri yeniliklerle dönüşümün mihenk taşı olan insanlar, başarıya giden yolu nasıl özetliyor? İşte birkaçı;

Asla Kendinizden Vazgeçmeyin

Apple gibi dünyanın en güçlü şirketlerinden birini kuran Steve Jobs’un imkânsızlıklarla dolu çocukluğunu duymuşsunuzdur. Maddi imkânsızlıklar arasında eğitim-öğretim hayatını sürdüren Jobs’un öğle yemeği, sadece ve sadece yarısı çürümüş kurtlu elmaydı.

İşte dünya tarihini değiştiren bir şirketin, logosu ve ismi bu dramatik anıdan kaynaklanıyor. Muhtemelen bu hikâyeyi duymuşsunuzdur. Apple’ı kuran Steve Jobs, başarıya ulaşmak isteyen insanlar için “Değerlerinizden vazgeçmeyin” diyor. Yani bir nevi kendinizden vazgeçmeyin demek bu. Geçmişinize sadık kalın diyor. Yaptıklarınızla, yaşadıklarınızla gurur duyun diyor.

Değişime Adapte Olun

Dünyanın sayılı emlak zenginleri arasında gösterilen Chris Heller ise, kendisini takip eden insanlara, “Değişime adapte olun” tavsiyesinde bulunuyor. “Değişimin kaçınılmaz” olduğunu vurgulayan Heller, değişime karşı gelmenin zaman ve enerji kaybından başka bir şey olmayacağını ileri sürüyor.

Geçmişe Takılıp Kalmayın

Sürekli geçmişteki hatalarınızı düşünerek, yine aynı hataları yapacağım endişeleriyle bir arpa boyu yol alamayacağınızı yine en iyi siz bilirsiniz. Çünkü bilimsel araştırmaların çoğunluğu, işin başında motivasyonunu kırıp kaybetme odaklı yaşayan insanların büyük ihtimalle başarılı olamayacağını kanıtlıyor.

Örneğin, bu hafta iş yerinde sunum yapan birini varsayalım. Bu kişi, eskiden yaptığı sunumlarda gerekli stres kontrolü sağlayamadığı için sıklıkla ses titremesi yaşıyor. Konuşmalarında anlatım bozukluğu meydana geliyor. Kısacası, karşısındaki kalabalığa meramını anlatamıyor.

Halbuki hiçbir gözün onu izlemediği zamanlarda yaptığı sunumlar oldukça başarılı. Ancak bu tip moral bozucu olayların üst üste gelmesi üzerine, bu kişi kendisini yine aynı şeyler olacağı konusunda şartlandırmış. İşte bu tip şartlandırmalar yüzünden verimli olabileceğiniz yerde, sizinle hiçbir ilişiği olmayan işler yapıyorsunuz. Çözüm basit: Geçmişi unut, geleceğe odaklan. Geleceğini değiştirebilmek senin ellerinde.

Başarının Altın Kuralları
Başarının Altın Kuralları

Duygularınızdan Korkmayın

Atalarımızın dediği gibi, “Bir göz ağlarken, öbür göz gülmez”. Gülmek kadar ağlamakta hayatımızın içinde yer alıyor. İnsanoğlu bütün bu duygu durumlarını kabullendiği sürece başarılı olabilir. Başarısız geçen bir iş gününün ardından hemen demoralize olmanıza gerek yok.

Güneş, her zaman gökyüzünde olmaz. Yılın belirli dönemlerinde yağmur da yağar kar da. Ağaçlar her zaman cıvıl cıvıl kuş sesleri ile insanları selamlamaz. Bazen ona renk veren yapraklarından soyutlandığı dönemler de olur. Kısacası tabiat değişir. Evren değişir. Chris Heller’in dediği gibi, değişim kaçınılmazdır. Ve insanoğlunun değişmesinden daha doğal ne olabilir? Güldüğünüz kadar ağlayacaksınız, ancak demoralize olmanıza gerek yok. Bazen ağlamak, gülmekten daha faydalı olabilir. Önemli olan daha güçlü kalıp kalmadığınızda saklı.

Fırsatları İyi Analiz Edin

Antik Yunan medeniyetinin ünlü düşünürlerinden Sokrates der ki, “Hayat kısa, vazife ağır, fırsatlar geçicidir.” Sokrates’in söylediği gibi üç günlük dünyada yaşıyoruz, sırtımızda bir insanın taşıyabileceğinden çok daha ağır yükler (Sorumluluk-Görev) olabilir ve fırsatlara takılı kalıp yaşamaya devam etmemelisiniz. Önünüze bir fırsat geldiğinde onu iyice değerlendirmeye özen gösterin. Eğer bu işi tek başınıza yapamayacağınızı düşünüyorsanız, destek almaktan çekinmeyin. bu konuda ve buna benzer birçok konuda size yardımcı olabiliriz. Fransız yazar Chateaubriand, “Fırsat, insanın kapısını iki kez çalmaz.” der.

ICF Onaylı Sertifika programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Koçluk Merkezi ICF’in en üst Program onayı olan ACTP (AccreditedCoaching Training Program)  program sağlayıcısıdır.

Bize Ulaşın